17 Kasım 2009 Salı

Orada bir köy var, hemen yakınımda II


Bir süre önce arkadaşımın yeni atandığı , tek sınıfta birleştirilmiş olarak okuyan çocukların olduğu bir köy okulundan bahsetmiştim. Çocuklar imkansızlıklar yüzünden kurşun kalemleriyle resim yapıyorlardı. Üstleri başları dökülüyor, bazıları hala çıplak ayak ve terlikle okula geliyordu. Demiştim ya sadece bir damdan ibaretti sınıfları..tek öğretmen tek sınıf. O şartları görüp etkilenmemek mümkün değil. Kendi imkanlarımla bir kısım ihtiyaçlarını giderirken, dört arkadaşımda evlerinde çocuklarının hala giyilebilecek olan tertemiz üst baş ve ayakkabılarını hazırladılar. Ve ismini vermemi istemediği bir blogcu arkadaşım onlara geçen hafta başka bir şehirden bir koli gönderdi. Kolide hepsine ayrı ayrı kuru boya, silgi, kalem, kalemtraş vardı. Dün öğlen dolu dolu 10 poşet ve iki karton kutu ve uzaklardan gelen kolimizle köy okulunun yolunu tuttum. Çocuklar hemen tanıdı beni, hatta bir kaçı yardıma geldi.
Kıyafetleri ihtiyaçlarına göre böldük, bazılarının botlarını elerimle giydirdim..son ders resimmiş o saattede sınıfa girip blogcu arkadaşımın gönderdiklerini teker teker verdim. Kimi usulca kimi coşkuyla kimide bakışlarıyla teşekkür etti ve çok sevindiler.
İlginç ki ben orada oturup beklerken kasketli bir adam okula doğru geldi ve sınıfın kapısını çaldı öğretmen olan arkadaşımla beraber oturduğum küçük derme çatma müdür odasına girdiler. Adam 60 yaşlarında ortama göre düzgün giyimli ve anlaşılır hitap şekli ve konuşması vardı. Milli eğitimden emekliymiş ve köye yerleşmiş, elinde siyah bir poşet içinde yok yok.Bizim henüz temin etmediğimiz makaslar, uhular , tebeşir, ataç, kalem , resim defteri vs ..Aynı gün içinde bir sürü yardım gelmiş oldu okula, hay Allah razı olsun deyip uğurladık adamı.
Okulun hala kömürü yok. Kömür ihalesi gerçekleşmemiş hala, kış geldi hatta zaman zaman karla bastırırken çocuklar odunla ısınmaya çalışıyorlar ayaklar terlikli..

Bir ara çocuklar dersteyken arabanın yanına gitmem gerekti bir sürü köpeğin havlamasını duyuyordum..Alacağımı alıp dönerken mezarlığın içinde havlayarak karşıladı köpekçikler beni :)köpekler karşılarındakinin korktuğunu hissederler bir salgı yayarmış vücut bunu getirdim aklıma. Ve yürüdüm doğruca. Allahtan köpekten korkmam ve çok severim. Ama bir yandan içimden köy köpeğine güven olmaz diyorum yabancıladılar beni tamda mezarlıktayken bitirecekler işimi diye düşünüyorum :) Neyse ki gülümseyerek normalce dişlerimin arasından sizi gidiler sizii diyerek :) yürüdüm, bir kısmı yaklaşmadı bir tanesi kulaklarını düşürüp kuyruk sallamaya başlayınca anladım zarar gelmeyecek..ardımdan tin tin tin takip etti okula kadar..
Derme çatma evlerle imkansızlıklarla yaşamak ne kadar zor diye düşündüm. Köyde doğup orada yaşamak zorunda kalmadığım için binlerce kez şükrettim. Zaten ben kaçardım diye düşünüyorum :)) O kadar yani..köy yaşantısını sevmiyorum.
Uzun uzun lafın kısası, sevgili blogcu arkadaşımın ve diğer arkadaşlarımın da desteğiyle kendimizce bir şeyler yaptık. Mutlu ve huzurluyuz. Bakalım, sırayı belki başka köy okulları da alacak. Bu arada koliyi gönderen arkadaşımada kırtasiyeci olsun kargocu olsun yardım kutusu olduğunu söyleyince ufak tefek indirimler yapmışlar. Tanımadığım birkaç insanında hayrı oldu. Emeği geçen yüreğini ortaya koyan herkese teşekkürler.. Ve diyorum ki hayır insanlık hala ölmedi.

**ilk fotoğraftaki koli blog arkadaşımın yolladıkları, siyah poşettekiler ise kasketli gönlü zengin adamınkiler..

10 yorum:

Aylin Ünlü dedi ki...

Okumak bile mutluluk verirken,senin yaşadığın atmosferi ve hissettiklerini düşünüyorum da inanılmaz olmalı.Yüreğin hep aynı kalsın Berrin'cim,ne mutlu sana ne mutlu blogcu arkadaşa ne mutlu 60 yaşındaki amcama.

Hep mutlu kalmanı diliyorum,yüreğin bunu hak ediyor.

. dedi ki...

canımmm..nerde ve neresi olduğu önemli değil..senin yüreğin bulmuş ve gitmiş ya..çok güzeldi..çok duygulu..

bulut dedi ki...

İnsanın kendini mutlu edebilmesinin yolu, başkalarını mutlu etmektir. Hele mutluluğuna şahit ve sebep oldukların, böyle ihtiyaç sahibi çocuklar olunca senin hissettiklerini tahmin etmek zor değil. Hiç ihtiyacı olmadığı halde kendi çocuklarımıza aldığımız bilmem kaçıncı kuru boya seti bile onları sevindirirken, ordaki çocukların çoğunluğu ilk defa buna sahip oluyor. Onların sevinçlerini görmek isterdim. Güzel yüreğin için o çocuklar adına ben de teşekkür ediyorum Berrin.

Unknown dedi ki...

Berrin merhaba, sen iyilik için bir adım atmışsın, diğerleri de ayak izlerini takip etmişler.
Dilerim herkes yardım konusunda sizin kadar duyarlıdır ve umarım şu kömür işine de bir el atan çıkar.

bak, yine duygulandım, ağlamadan çekileyim bari :-)

sevgiler...

Berrin dedi ki...

aylincim ne güzel yazmışsın. sende bir yazı ile bile o mutluluğu hissedebilen geniş yürekli birisin.
sende hep mutlu kal ve hep sakin ol :)


masal, yüreğim bir uçurtma diğer yürekli dostlarım uçurtmanın rengarenk kuyruğu oldular. ve gittik ..evet neresi olduğu önemli değil, önemli olan minik hayatlar..teşekkür ederim..


bulut, teşekkür ederim..her biriniz çok iyi biliyorum ki benim yerimde olsanız aynısını hatta daha fazlasını yapardınız.

evvelzamaniçinde, kömür işi yakında hallolur diye düşünüyorum. nerde bu millet nerde bu devlet diye bağırtmazlar inşallah bizi :)

ah, ne desem ki sana :)
teşekkürler..

Funda dedi ki...

Çok, çok, çok güzel. O gün, orada olmak isterdim...
O ortamı yaşamayı o kadar çok isterdim ki. Hepinizin yüreğine sağlık diyorum berrinim. Ne güzel birşey yaptınız. Ne mutlu size.
İnşallah en kısa zamanda kömürde gelir okula :(
O kadar zor ki bir taraf tamamlanırken diğer taraf hala yarım...
Canım benim daha fazla yazamıyorum düşüncelere daldım. Çok öpüyorum seni melek arkadaşım benim...

Adsız dedi ki...

Bize ilkokulda o meşhur şarkıyı söyletirlerdi... Orada bir Köy... ya gitmediğin ve görmediğin köy senin olur mu senin kalır mı kaparlar dedim tokadı yedim... Yorum kolay ve tabi sıcak konforlu mekanlardan ahkam kesmek de... Çocuklar masum ve duygusal sevimlilikleri ile her yerimize girerler... Peki bu çocuklar öksüz, yetim yada kimsesiz mi... Köyler gelişigüzel çocuk köyleri mi... Yetişkinler nerede... Umarım bu çocuklar yetişkin olduğunda o köyde halen yardıma muhtaç çocuk olmaz... Zaman ayırıp yardım etmeniz ve para ayırıp destek olmanız umarım boşa gitmez... Ama söylemeden geçemeyeceğim bu çocukların anne ve babalarına asıl onlara gerçek anlamda mutluluğu vermek gerek... Kadına bilgi, adama meslek kardeşlere de fırsat... Okulun hali, emekli gönüllü müdürün çabası, afişe edilmeden iyileştirilip bu tür köy ve okulların daha merkezi olmasını sağlamak gerek. Canımızın istediği yere ev yapıp burası köy hadi devlet akıt demek yada verimsizleşmiş ekonomisiyle insanını terk etmiş yerleşimleri her şeye rağmen ayakta tutmaya çalışmak yerine daha toparlayıcı ve verimli çözümleri ne zaman organize edeceğiz. Böyle kişisel veya bölgesel çabaların çok vicdan rahatlatıcı olması aynı zamanda yetişkinlerin beklentilerini arttırması, plansızlığı telafi etmesi açısından yarardan çok zararı olduğunu düşünüyorum... Kimse beni suçlamaya çalışmasın... Unutmayalım ki ülke kalıcı çözümleri uygulayamayacak kaos içerisinde değil. Daha çok malzeme ve ihtiyaç karşılansın ama tekrar açıkça belirtmek istiyorum bu yardımlar; tembelliği, yoksulluğu ve plansızlığı kader gören bir hayat tarzını da beslemektedir... Aslında yüzyıllar önce bir kuzey Amerika yerlisi bunu çok net özetlemiştir. "En son ağaç kesildiğinde ve en son nehir kuruduğunda ve en son balık tutulduğunda paranızla neyi satın alacaksınız" dediği beyaz adama getirdiği teknoloji ve hayat tarzı içerisinde sonraları yenik düşmüş ve yapılan yardım kampanyaları için "bana balık verme, balık tutmayı öğret" demiştir. Günümüzde bu yerlinin aklı " oryantasyon " teknikleri olarak kullanılmakta. Her ne kadar övünsek de kültürel mozaiğimiz sosyal uyumluluğa da ihtiyaç duymaktadır. Şehirlerimizde de bu köy çocuklarından da ağır şartlarda yaşamaya çalışanlar var. Daha doğrusu ölmeye çalışanlar... Bana gelip "...bilmem ne hareketine katıl" diyenlere dediğim gibi bu ülkeyi yönetmeye talip olmadan yıllar önce en az bir tinerci çocuğun hayatını kurtarmış olmalısınız ki ancak o zaman oy istemeye yüzünüz olabilir...

Berrin dedi ki...

fundacım tesekkur ederım guzel ıcten yorumun ıcın..

son yorum içinde teşekkürler.olaya derinlemesine nufuz etmişsiniz :) ama her satırında haklısınız..

Namlu dedi ki...

Eğitime yapılan yatırım, geleceğe yapılır. Teşekkürler.

Berrin dedi ki...

namlu, ben tesekkur ederım..