3 Ocak 2009 Cumartesi

Piraye & İnci Küpeli Kız

PİRAYE
Bir süredir merak ettiğim bir kitaptı 'Piraye'. Hemen hemen kişisel bir günlük havasında yazılmış, oldukça sürükleyici bir o kadar da alışılagelmiş bir konusu var. Tv dizisi tadında, elimde bir senaryo varmışcasına okuduğum bir kitap oldu. Beklentimin altında bulduğumu söylemeliyim. Piraye karakterini kendime yakın bulmadığım gibi bazı kısımlarda antipatik geldiği de oldu.

İstanbul kızı kendince devrimci olduğunu düşünen okumuş aydın Piraye'nin aynı fakültede okuyan Diyarbakırlı Haşim Ağa ile olan yakınlaşması ve ardından evliliği.. kültür farklılıklarının evliliğe nasıl gölge düşürebileceğini bu kitapta da görebiliyoruz. Yalın aklı yormayan anlatımıyla günlük yaşamından biraz uzaklaşmak isteyenlerin okuyabileceği, edebi yönden zengin bulmadığım bir kitap. Arkadaşımın bazı kısımlarında gözyaşlarına boğulup günlece etkisinden çıkamadığı kitapta benim sadece tek bir yerinde gözlerim doldu, oda Piraye'nin babasının kızını evlendirdiği dakikalarda ki gözyaşlarına..

İNCİ KÜPELİ KIZ

Dün gece başlayıp bugün öğleden sonra bitirdiğim yer yer çok çarpıcı bulduğum 'inci küpeli kız'

Dünyanın en sevilen portrelerinden biri olan ve 'Hollanda'nın Mona Lisa'sı olarak tanımlanan, Felemenkli ressam Jan Vermeer'in 'İnci Küpeli Kız' adlı portresi, büyük bir gizem taşımaktadır. Portredeki model kimdi ve neden resmi yapıldı? Bize bakarken aklından neler geçiyor? O iri gözleri ve esrarlı gülümsemesi masum mu yoksa baştan çıkarıcı mı? Ve neden inci bir küpe takıyor?Tracy Chevalier'nin, sanatsal bakış açısı ve duygusal uyanış üzerine kurduğu 'ışık' dolu bu romanda, tarih ve kurmaca kusursuz bir biçimde bir araya geliyor. On altı yaşındaki Griet'in gözünden, 1960'lı yılların Hollandası, Vermeer'in en ünlü resimlerinden birine ilham veren geçn kadının düşlerle dolu portresiyle, baş döndürücü bir biçimde canlanıyor.

Özellikle mekanlar ve nesneler öyle güzel şekillendirilmiş ki. Gerçek bir roman tadında..Bölüm sonlarında etkileyici kısa cümlelerin olabildiği, suskun ve içte yaşanan aşkın ne kadar onurlu olduğunun kanıtı olan satırlar..
Kitaptan alıntı iki cümle yazıyorum ki bunlar sevdiğim ve bana yakın tarzda ..
'Odadan çıktıktan sonra yüzü bir parfüm gibi havada asılı kaldı'
Bir diğeri ' Temizlemek için yaralarını yalayan ama onları daha da derinleştiren bir köpek gibiydim'
Kitaptan uyarlanarak çekilen filminin de muhteşem olduğu söyleniyor. Ancak uyarlanan eserlerin filminden önce kitabını okumayı seviyorum ve kitabından aldığım lezzeti alamıyorum filmlerde.
Resime boyalara renklere ışığa gölgeye estetiğe ayrı bir ilgim olduğundan kitabı kendime daha bir yakın buldum..Evet etkilendiğim kitaplardan ve karakterlerden oldu zeki, cesur ve onurlu hizmetçi Griet..


20 yorum:

ESRİK dedi ki...

İsimler malesef aklımda kalmıyor. Ama İnci Küpeli Kız kitabından uyarlanan filmde ressamın eşini oynayan karakteri çok başarılı bulmuştum. Film izlemeye değer.

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Merhaba canım, Pirayeyi okudum ama İnci küpeli kızı okumadım henüz. Mutlaka deneyeceğim. Bu kadar kısa sürede bitirdiğine göre çok akıcı olmalı. Sevgiyle kal canım.

Funda dedi ki...

Piraye bana çok akıcı geldi çünkü bir sonraki sayfada ne olacağını çok merak etmiştim ve 2 günde bitirdim. Çok beğendiğim ve etkisinde kaldığım bir kitap oldu. Törelerin günümüzde de çizdiği yolu anlatan en güzel kitaplardan biri bence. Sanırım ben acıklı aşk romanı tadında olanları seviyorum. Birde gereçekle yüzleşen romanları :)
İnci küpeli kızı'da fırsat bulursam okumak isterim. Anlatımı ve tarzı farklı bir kitaba benziyor.
Teşekkürler paylaşımın için.

Buz dedi ki...

Yine hasta hasta kendini tedavi etmek için sanırım kitapların gölgesine sığınmışın berrin.Çok güzel yorumlarda bulunmuşun.Yüreğine sağlık.

Unknown dedi ki...

hımm merak ettim..

Berrin dedi ki...

herkese yorumu ıcın tesekkur edıyorum..fılmınıde ızlemek ıstıyorum ıncı kupelı kızın. ama pıraye ıle ısım olmaz heheh..
tekrar tesekkurler ve sevgıler..

Cocukla Cocuk dedi ki...

yakın arakadaşımın Canan Tan kitapları hakkındaki yorumlarından sonra Piraye bir köşede bekler oldu kitaplığımda uzun süredir. Listenin önüne geçenler oluyor sürekli bakalım sıra gelecek mi, biraz ön yargıda var sonuçta.
İnci Küpeli Kızı ise okumadım

etipuf dedi ki...

sanat tarihi hocamız,bu hangi zihniyete sığar bilmiyorum ama inci küpeli kız tablosunu bize verdiği notlarda "türbanlı kız" diye adlandırmış ve sınavda öyle yazmamızı istemişti.
Bu nasıl bir zihniiyettir?bu zihniyetleri kim sokuyor üniversiteye -hele de güzel sanatşar fakültesine-hoca diye ?bilmiyorum ama istediği gibi yazmayanları bırakmıştı.kalanlar arasındaydım onu biliyorum :)
o geldi aklıma...

Mehtap dedi ki...

Pirayeyi bende okumuştum ve aynı görüşteyim seninle.Hatta diğer kitapları da aynı tarzda yazılmış.İçerik olarak birbirine benzer hikayeler.İnci küpeli kızı bende okumadım.Ama konusu ilgimi çekti.Listeme alıyorum bende.teşekkürler.

Ebruli dedi ki...

"inci kupeli kiz" adindaki sinema filmini izlemeyi cok istiyorum aslinda. TV'de bile oynamisti ama ben kacirdim....
Kitaptan ornek verdigin o iki cumle de harikaydi. Cok begendim...

Azohba dedi ki...

Bu iki güzel kitap için düşüncelerini yazdığın ve beni de arkadaşlarım gibi bu kitaplar hakkında fikir sahibi ettiğin için teşekkür ederim berrin.Bu aralar yokum pek piyasada bir ay kadarda olamıcam sanırım ancak zaman zaman emeğine sağlık.

Berrin dedi ki...

etıpuf, gercekten sasırtıcı bır durum..sanat tarıhı ogretmenı bırde! öyle gormek ıstemıs demek kı:) yorumun ıcın tesekkur ederım..

mehtap, ne hos aynı fıkırde olmamız.. evet canan tan2ın yuregım senı cok sevdı ısımlı kıtabıda bu tarzmıs.. tesekkur ederım yorum ıcın..

ebrulı, bende ıstıyorum ızlemeyı..elbet denk gelır. cumlelerı begenmene sasırmadım, bu anlamda aynı frekanstayız zaten senınle:) tesekkur ederım.

azohba, ben tesekkur ederım..
kolay gelsın, paylasımlarının devamını dılıyorum..

CeRkeS KıZı dedi ki...

Piraye, yazarın bir başka eseri "Yüreğim seni çok sevdi" kitabı ile aynı tarzda.ikiside sürükleyici ama konular benzer..İnci küpeli kızı okumadım listeme ekliyorum :)

Adsız dedi ki...

Acaba Piraye kitabında beğenmediğiniz; Canan Tan' dan çok, Piraye' nin Haşim Ağa karşısında umduğunuz duruşu sergilememesi olabilir mi? Çünkü kitabın giriş bölümündeki Piraye tasvirinde, kararlı, güçlü, ne istediğini bilen, idealist bir portre çizilmiş. Bu portre doğal olarak Piraye' den beklentilerimizi oldukça arttırıyor. Ancak ilerleyen bölümlerde Piraye de ortalama bir kadın duruşu içinde hemen tüm beklentileri karşılıksız bırakacak kadar edilgen davranıyor.
Ben; aksine, Piraye nezdinde kadınların seçimlerini nasıl yaptığını, duyguların hayata nasıl yön verdiğini ve idealist de olsa bir kadın aklının nasıl çalıştığını yalın bir dille anlamama katkıları nedeniyle Canan Tan' ı kutlamak isterim.

Tanıtımınız için teşekkürler.

Berrin dedi ki...

çerkes kıız, dıger kıtabıda duydum belkı okurum..tesekkur ederım yorumun ıcın..

by nester, kıtabın yazılıs tarzını edebi bulmadıgım ıcın fazla etkılenmedım. ama pıraye ıle ılgılı tespıtlerınıze katılıyorum. evet pırayeden beklenen gıbı davranmadı. durusu yanlıstı belkı o yuzden cok yakın hıssedemedım kendıme karakterı..
yorumunuz hosuma gıttı. tesekkur ederım..

serencam dedi ki...

İyi geceler Berrin nasılsın demeye geldim ..Sevgiler gönderdim benden sana ..

Berrin dedi ki...

sağol pericim iyiyim:)
memnun ettin beni..benden de sevgılerr..

Unknown dedi ki...

Berrin merhaba,
Bloglar arası kitap hediyeleşmesi yapmaya karar verdik. Katılmak istersen bloğumdaki yazıya yorum bırakırsan sevinirim.

Katılmanı bekliyorum ona göre :-)

Bu arada postan bir hafta önce gönderildi, yakında eline geçer umarım.

sevgiler...

Berrin dedi ki...

tesekkur ederım..bloguna yorum bıraktım..postam henuz gelmedı ama gelmek ıcın en guzel anı beklıyor bunu bılıyorum :)

Adsız dedi ki...

Merhaba, Piraye hakkında yaptığınız yorumlara katılıyorum. Bu kitap için yapılan yorumlara baktığımda sizinde dediğiniz gibi günlerce etkisinden kurtulamayan ve gözyaşlarını dinmeyen okuyuculara hayretler içinde kaldım. Bence de hiç bir edebi değeri olmayan, oldukça basit bir kitap. Piraye'nin evlenip de İstanbul'dan ve babaevinden ayrılışı en hüzünlendiğim yerdi doğrusu.
Sevgiler