23 Nisan 2008 Çarşamba

işte öyle bir şey

Aklına koyduğu an bir saniye bile beklemeye sabrı olmadan evim de evim diye tutturup, çantasını kaptığı gibi giden yaşlı kadınlar gibi, gittiğim yerde her zamankinin üçte biri kadar bile kalamayıp bir an önce eve gitmek istedim.
Gidip yüzde yüz bulacağım bulaşıkları yıkamak, ocağı lavaboyu ciflemek ovmak, bir daha ovmak, gözüme ilişen her yeri silmek, tek tek rafları çekmeceleri boşaltmak sonra yeniden yerleştirmek, bavulları hazırlamak hemen arkasından geri dökmek içinde ne varsa, evin kapısına duvarlarına dokunmak oldu olacak diz çöküp hüngür hüngür ağlamak o an için istediğim tek şeydi.
Koşar adımlarla eve gidip ağlamak dışında istediklerimin hepsini yaptım.

Ağlayamamak yıpratıyormuş sözleri.. Olmadık bir yeri olmadık bir zamanı, saçma bir espriyi, içten bir bakışı yada ilk duyacağım ezan sesini mi bekliyor beni boğmak için gözyaşlarım, boğup da rahatlamam, rahatlayıp da uyumam için..

Temize çekilmiş, itina ile yazılmış bir defterim daha önemlisi bir hayatım olmadığından mı cam kırığından daha çok canımı acıttı hayal kırığı..
Nasıl battı, yardı kaldı içimde, değil dokunmak bakamadım bile acıyan yerime..

Herhangi bir sayfaya bir kaç cümle yazıp yazdıklarımı beğenmeyip sayfayı kopartıp buruşturup atmak sonra aynı şeyi üst üste defalarca tekrarlamanın nasıl bir şey olabileceğini düşündüm..Ben hiç böyle bir şımarıklık yapmadım, hiç bir sayfayı bir satırda harcamadım..
Yazdıklarımı her zaman ilk hali ile bırakır, biraz kurcalasam çok daha güzel olacağını bilsem bile bunu yapmam, en fazla aynı kağıt üzerinde bir kaç karalama, eksiltme arttırma yaparım.
Bir şeyin üstüne ne kadar gidersen doğallığından uzaklaşacağını, can sıkıcı olmaya başlayacağını bilirim. Her eğri duranı, ters bakanı düzeltmeye kalktıkça biçimsizleşmesinden korkarım.
Ve hissettim ki,

Her gün azar azar, yemeklerimle pişiyorum mutfakta, en sevdiğim penceremde..Kimi kısık ağır ateşte kimi bugünkü gibi harlı..
Sonuç olarak,
Kendimi saatlerdir yedim yedim bitirdim.
Ama tadımı hiç beğenmedim..



16 yorum:

Aylin Ünlü dedi ki...

kendimi saatlerdir yedim yedim bitirdim ama tadımı hiç beğenmedim.Süper bir cümle olmuş bu,hemen hemen her birimizi an an uyacak bir cümle..Eline sağlık çok keyifli olmuş yazın

Cocukla Cocuk dedi ki...

Berrin, hayalkırıklığına çok üzüldüm. ne diyeceğimi bilemedim, yazı çok güzel, hislerini buralara kadar yansıtan bir yazı.

fesleğen dedi ki...

Yazını su gibi okuyup, bitirdim ve "bunu ben yazmış olmalıydım" dedim. Öyle kendimi buldum ki, anlatıklarında...Evet, evet ben de hayatımı temize çekmek istiyorum. Yemeklerle ve daha birçok şeyle ben de tekrar tekrar pişiyorum, ama tadımı beğenmiyorum. Ve hiç ama hiç şımarıklık yapmadım hayatımda. :(

Sevgiler arkadaşım, demek sende biraz bendensin.

Emre KORLU dedi ki...

bazen yemek hızlı pişsin diye yemeğin altını çok açar annem..sende öyle yap berrin belkide o zaman daha güzel olur yemek..
ve sen tadının beğenirsin belki..
sevgiyle kal..yaşamakta kal..yüreğinle kaleminle..bi de ödülünle kal:)sevgili berrin..

Sanem dedi ki...

Berrin,
Ben yazdıklarımı sildim valla. Hem de hiç üşenmeden. Hem de bir rahatladım ki sorma. Baştan başladım çünkü. Ben baştan başlayınca, bloğum da baştan başlamalı dedim. O da güzel güzel uyum sağladı bana. :) Sevgiler...

Berrin dedi ki...

aylincim begenmene sevındım cok tesekkur ederım :)

cocukla cocuk, daha ıyıyım, oluyor arada sırada :) tesekkur ederım..


kursun kalem; içten yorumun ıcın tesekkur ederım, baska ne dıyecegımı bılemedım simdi su saatte..sevgıyle kal..

gay_yor; ben yemegın altını cok acarsam dalgınlıkla unutur yakarım :)))
yorumun ıcın tesekkur ederım..

sanem; bastan baslayacagımda nereden baslayacagım neye baslayacagım onu bılemıyorum :)
yorum ıcın tesekkurler sevgıler..

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Sevgili Berrin,
Akıcı ve çok güzel
satırlar.
Ama tadını beyensen bile kendi kendini yeme derim.
Senin sana daha çok ihtiyacı olucak.
Sevgiyle kal..

Berrin dedi ki...

ben dıger arkadaslarıma tesekkur mesajı yazarken sızde bana yazıyormussunuz sevgılı yasamın kıyısında..

yine kulagıma küpe olacak sozler..kıymetlı tavsıyenızı dıkkate alacagım, tesekkur ederım..

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Bu şarkı eşliğinde böyle güzel bir yazıyı okumak çok keyifliydi. Yüreğine sağlık canım. Çok güzel olmuş.

Gökkuşağının Rengi dedi ki...

Canım bu şarkı çok güzel ya üstüne bu yazı.Bende son cümlene bayıldım.Kendimi saatlerdir yadim yadim bitirdim ama tadımı hiç beğenmedim...Öptüm.

Ebruli dedi ki...

Berrin;
icinden gecenleri o kadar guzel kaleme aliyorsun ki...
Duygularini anlatmana bayiliyorum...
Cok icten ve samimice...

Adsız dedi ki...

Hani... Honey... : ) balı kim pişir.. polen polen arılar... gök gürler şimşek çakar arılar bal yapar...

Ünsüz bir düşünür demiş ki: Arılar ne yaptığını bilir olsaydı evrenin sahibi olurlardı...

Kikir : )

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Sanırım o mutfaklarda, cam önlerinde kendimizi pişirmekle geçiyor ömrümüz. Umarım bir gün tadını da beğenirsin. Bana sorsan lezzetli görünüyor derdim ama yiyen sensin daha iyi bilirsin.:)

Umarım geçmiştir hayal kırığın...

Ayrıca da blog ödüllerinden başarılar dilerim en içteninden.

Unknown dedi ki...

Kendimizi yiyip bitirmekte üstümüze yok değilmi?Zevkle bitiririz ama bir tatta almayız:)garip,blog ödüllerinde başarılar benden sana tam puan...

Berrin dedi ki...

muhabbetcıcegı; gokkusagının rengı; ebrulı; cok tesekkur ederım..begenmenıze sevındım..
sevgıler..

arı vız vız vız , diyee çalışırr kikir :)

fıkrımınıncegulu; o günkü hayal kırıgım gectı :) tesekkur ederım..

elcın; tesekkur ederım hem yorumun hemde tam puanın ıcın :)

zelebek dedi ki...

çok duygusal bir yazı...

bazen kurgu bazen de yaşamdan kesitlerdır kalemımızın ucundan dökülenler...

hepimizin kendini yiyip de beğenmediği olmaz mı sanıyorsun...

bir mucize yaratmayı severim her zaman kendi adıma...
bazen bir liste de eksikler kalır ama yapılanlar da mutluluk verır...polyanna gibiyimdir...



güzelliklerin içinde en güzelisin...gönlünde açan çiçeği kimsenin soldurmasına ve de susuz bırakmasına izin verme.........


sevgilerimle...