11 Ocak 2008 Cuma

kış uykusu

Kış geldiği, sıcaklık düştüğü, besinleri ortadan kaybolduğu zaman doğadaki canlılar bu duruma karşı bir kaç şekilde kendilerini koruyorlar.Ya sıcak bölgelere göç edeceklerdir yada bulundukları bölgede kalarak kendilerini bu yeni duruma adapte edeceklerdir.3 cü bir seçenekte Hibernasyon yani kış uykusu yani canlı bünyesinin neredeyse durma noktası derecesine kadar yavaşlatılarak koşulların düzelmesini beklemektir.

Kış uykusu aslında isimlendirildiği gibi bildiğimiz şekilde bir uyumak değildir,ölümle yaşam arasındaki bir çizgiye kadar inmek ve orada beklemek demektir.Buna bilim dilinde ` Hibernasyon ` kış uykusuna yatan bir hayvana da ` Hibernatör ` diyorlar`.Bu yavaşlamayı tıpkı insanların donmadan evvel uykuya dalmalarına benzetebiliriz.Ama kış uykusuna yatan canlılar bizden farklı olarak ölüm çizgisinin tam üstünde durabilmeyi ve ısı yükselince yaşama geri dönebilmeyi beceriyorlar.

Gece uykusunda ise bünye yavaşlamaz vücut ısısı düşmez.Mesela ayılar gerçek anlamda kış uykuna yatmıyorlar. ,Onların ki sadece derin bir uyku, çünkü asla vücut ısıları hibernasyon tanımına uyacak şekilde düşmüyor ve bünyeleri ölüm derecesinde yavaşlamıyor.

Kış uykuna yatmış bir hayvan ise kolaylıkla ölmüş sanılabilir çünkü vücut ısıları neredeyse sıfır dereceye kadar düşüyor ,nefes alış verişleri ve kalp atışları hissedilemeyecek derecede yavaşlıyor.

Hibernasyondan çıkmakta gece uykusunda uyanmak gibi aniden ve kolayca olmaz ısı ve daha uzun bir süreç ister.

Sürekli, yemeden, içmeden uzun süre uyanmadan uyuma isteği ve belirtileri kendimi bir nevi kış uykusunda hissettiriyor.Bu nedenle araştırayım dedim neymiş ne değilmiş bu kış uykusu.

Ayrıca kış uykusundaki hayvanlar uyanana kadar vücut ağırlığının yüzde kırkını da kaybediyorlarmış.Oh ne ala hem dertten tasadan uzaklaşmak için uyu hem uyandığında fazla kilolarından kurtulmuş ol :) Bendeki bu belirtilere, Kış Uykusu Sendromu adı verip literatüre yeni bir terim kazandırmış oluyorum :)

Keşke bizlerde, sıcak bölgelere göç etme imkanımız yokken yada kendimizi yeni koşullara adapte edecek gücümüz olmadığında koşullar düzelene kadar Hibernasyon'a (kış uykusu) geçebilseydik..

Bu arada kış uykusunu araştırırken ilgimi çeken bir kitap buldum..

BELLEĞİN KIŞ UYKUSU diye,

“M, o akşamüstü, göğsündeki garip sızıyla geçmişi olmayan, anısız bir güne uyandı. Belleği onu hafifmeşrep bir sevgili gibi terk etmişe benziyordu…”

Mehmet Eroğlu, onuncu romanı Belleğin Kış Uykusu’nda, insanı en çok kendisi kılan adını bile hatırlamayan bir adamın, Bay M’nin, yitirdiği belleğinin peşine düşerek, geçmişe ve geleceğe doğru aynı anda yaptığı fantastik bir yolculuğu anlatır.

M’nin bindiği tren zamansız bir gecenin içinde yol alırken, M bir yandan gençleşir, bir yandan da karşısına çıkan yolculardan geri aldığı anılarla hayallerini, sevdiği kadınları ve geçmişini hatırlar. İnsanın düşüncelerini okuyabilen, bir belirip bir kaybolan bir Palyaço ile M’nin öfke ve hayranlık duyduğu, kadınların gözbebeği yakışıklı Bay G, bu garip yolculuğun yoldaşlarıdır.

Yolculuk, M’nin seçim yapacağı istasyona kadar gizini korur. M, üç zor soruya cevap verecektir. Acısız hayat bizi mutlu eder mi? İçinde bir tutam sevgi olan hayatımızdan, ne kadar kötü olursa olsun vazgeçebilir miyiz? Gerçek sevginin bir nedeni var mıdır?

Mehmet Eroğlu’nun benzersiz bir kurgu ustalığıyla kaleme aldığı Belleğin Kış Uykusu, insanın, belleğin, vicdanın ve hiç şüphesiz saf sevginin kaynağını araştıran sıradışı bir roman...

Fırsatım olduğunda bu kitabı okumayı düşünüyorum.Mesela haziranda uykudan uyanınca :)

11 yorum:

Unknown dedi ki...

bizi bilgilendirdiğin için teşekkürler,hepbirlikte uyanalım mı?

mahallenin delisi dedi ki...

ben de yatıcam kış uykusuna, elleşmeyin. bi'de öldü sanıp morga kaldırmayın sakın ha, şubat bitmeden uyanırım ben.

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Merhaba canım, kış uykusu hakkında bayağı bilgilendik doğrusu.Teşekkürler tatlım. Bu arada o kitabı fırsat bulunca bende bir alayım. öptüm seni.

Berrin dedi ki...

elçin; sen uyanacagın zamanı soyle ben saatı kurayım :))

mahallenın delısı; az mı uyuyacaksın okadar, vallahı olmaz mayısta uyanalım :)

muhabbet cıcegı; aslında nıyetım kıs uykusu hakkında bılgı vermek degıldı :) kendımı oyle hıssedınce arastırdım :) bende ogrenmıs oldum..ruhum kış uykusunda :)

Aylin Ünlü dedi ki...

Benim ruhum hep kışta ama yaza nazaran daha canlı ve daha diri..Yazını beğenerek okudum,teşekkür ederim..

Cocukla Cocuk dedi ki...

yeni şeyler öğrendim, hibernation. yoğun bakımdaki insanlarınkine de benziyor mu acaba?aman nerden çıktı bu tatsız laf bilemem.
Bizim kış uykusuna hiç niyetimiz yok, bu aralar çok planlarımız var , nazar değmesin.

Eski dedi ki...

bendede bu aralar bi uyku hali mevcuttt :S

Berrin dedi ki...

aylincim senin kışa düşkünlüğünü biliyorum ama şansına küseceksın :)

çocuklaçocuk; yoğun bakım, güzel benzetme olmuş :)

nnevv; uyumak iyidir..

zelebek dedi ki...

çok güzel bir kitap ...

derhal uyanıp okumanız lazım kızlar hadiiiiii...



ben mümkünse hiç uyumayayım...

keyifliadam dedi ki...

merhaba berrin bloguma ilk yorum yazan yazarın sayfasına gözatmak istedim ve fevkalade ilgimi çekti.
Bazen bende derimki bir uyusam 3 sene sonra uyansam...
madem hayatın reset tusu yok o halde hibernasyon güzel bir deneyim olurdu kimbilir....

Berrin dedi ki...

zebelek; zaten pek uyudugun soylenemez:) dıkkat et kendıne :P

keyifliadam; anlatmak istedıgımı tam olarak anlamıs olmanız cok güzel..tesekkur ederım.