20 Eylül 2007 Perşembe

DÜŞ KUMBARAM /kendi kalemimden




Düş kumbaram

Tıka basa doluyor cebimdeki son düşü de atınca içine.
Düş zengini olmuşumda haberim yok, ne zaman birikmiş bunca şey hayret ediyorum. Artık harcamalıyım düşlerimi tedavülden kalkmadan. Eskiler yenilere darılmadan.
“Niye biriktirdim ki bu kadar” diye düşünüyorum günü birlik harcamak varken?
Yoksa biriktirmek eşittir ertelemek mi? Matematikten de anlamam ki ben.

Kumbarama göz atıyorum usulca, bol yıldızlı bir yaz gecesi gözüme çarpıyor önce. Mahalledeki gibi duvarın üstüne oturmuşuz tuzlu çekirdekler kese kağıdında, yakınlarda olmazsa olmazım deniz ve içime sinen kokusu, uzaktaki bir restorandan gelen ince müzik sesi fon oluşturuyor çocuksu tatlı ve heyecanlı sohbetimize.

Sonra hız sınırını çoktan aştığım, ölümle yaşam arasında dans ettiğim, düşümü görüyorum kumbaramın en havalı yerinde.
Ve tren yolculukları, vazgeçemediğim.Yorgun demir raylar akıp giderken geleceğe, kulağımda bildik bir şarkı ve elimde bitmemiş bir kitap duruyor. Birde minik bir köpek var kumbaramın en gizli köşesinde, beni çocukluğuma tekrar döndürecek olan. “Sus sesini çıkarma alacağım seni oradan” diyorum ıslak burnunu severken.
Şöyle bir karıştırıyorum neler var neler, hepsi beklemekten sıkılmış yorgun görünüyorlar, yaşanamamanın verdiği sabırsızlıkla.

Baş ucuma koyarken usulca fısıldıyorum kumbarama “az kaldı hele bir sabah olsun “ :)

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Küçükken çok istediğim futbol topunu almak için kırmıştım kumbaramı. O zaman ayı şeklindeki kumbaramı kırmış olmak üzmüştü biraz beni ama o topla futbol oynamak, herşeye değerdi... Şimdi de o kadar kolaylıkla kırabilmeyi isterdim düşlerimi biriktirdiğim kumbaramı, yaşanacak düşlerim herşeye değer çünkü biliyorum, ama artık kumbararaya kıyabilecek cesaretim de yok...

Adsız dedi ki...

nefis bir yazı olmuş...

hayatta hiçbirşeyi ertelemeyeceksin onu öğrendım...canın ne yapmak isterse yapacaksın vede kurdugun düşlerin geçekleşmesı ıcın mücadele edeceksın...

öyle güzel düşlerimiz var ki, dünyalara bedel...mecburum
gerçekleştirmeye...

zerrin

birgün önü deniz ardında dağ olan bir ağaç evim olacak...

gitarımı, motorumu, kitaplarımı ve laptopumu alıp oraya yerleşeceğim...iki tane de kuçum olacak ıslak burunlu ...(((:

kutluyorum çok güzeldi, kısa bir anda hayallere daldım...sağol...bu iş yogunluğunda iyi geldı.

zerrin

Adsız dedi ki...

yine süpersin
handan

Adsız dedi ki...

harika bir yazı

Berrin dedi ki...

güzel yorumlarınız ıcın cok teşekkür ederim dostlar..

Adsız dedi ki...

NEFIS BIR YAZI . KALEMIN NE MUHTESEM ..

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.