Uzun zamandır görüp dokunamadığım kitaplarımla buluştum bu akşam. Aralarında çok severek okuduklarımda vardı. Ve okuduğum dönemlere geri döndürdü beni. Bazılarının ilk sayfasına okuduğum tarihi, bulunduğum şehri, yada daha alakasız şeyleri yazmışım. İşte o kitapladan biri de BEYAZ ZENCİLER. Ingvar Ambjörsen'in yazdığı kitabın arka kapağında işte bunlar yazıyor..
Beyaz Zenciler uyku tulumları, sırt çantaları ve bira kasalarıyla Çingene hayatı yaşayan dumancılar, beyazcılar, asitçilerdir... Beyaz Zenciler şairdir, çılgındır, düş kurmayı ve küfretmeyi severler: Onları en iyi polisler tanır! ... Beyaz Zenciler mahkum edildiğimiz rezil, yoz televizyon dizilerine benzeyen hayatlardan, eğitim, kariyer, başarıve benzeri cüce düşüncelerden nefret ederler... Beyaz Zenciler sevgi edebiyatı yapmazlar, severler: Bütün enerjilerini kendilerini garantiye almak için harcayanların hiçbir zaman anlayamayacağı kadar çok severler... Beyaz Zenciler gerçekten 'düzen karşıtı'dırlar, tüm ideallere ve ideolojilere karşı ihanet içindedirler. Onlar toplum dışına atılmamaışlardır, orada, 'imkansızın kıyısında öfkeli ve eğri bir hayat' yaşamayı seçmişlerdir...
Kitabı elime alınca, epey bir eskiye gittim. 11sene öncesine :)18 _19 yaşlarıma..
Kitabın ön yüzüne şunları yazmışım :)
'Beyaz evlerin gölgesinin düştüğü yerde 'sen beyaz zencisin' dedi biri bana. Bu yüzden aldım bu kitabı okudum...Anladım ki bunu söyleye kişide 'BEYAZ BİR ZENCİYMİŞ' EYLÜL' 97
Sonra, okuyucunun yorumu demişim:
'Beyaz zenciler yalnız kendilerine hesap vererek, hiç bir yere ait olmadan, yüreklerinin ve rüzgarın onları götürdüğü yere giden, umutsuzluğun içinde bir umut, umudun içinde de umutsuzluk arayan, maddi şeyleri hiçe sayıp, günü gününe aşkı, dostluğu, nefreti, uçmayı ve ölümü arayan düş gezginleridir'
Hey gidi gençliğim hey :))
Birde yetinmeyip adamın kitabının sonuna ekleme yapmışım :) Son kısmından ufak alıntı ile başlıyorum..İtalik ile yazılan yerler benim kitabın sonuna yazdıklarım :)
Sokağa çıktığımızda dayanamayıp sordum?
'Charly, doğru söyle nasıl bir şey?'
'Yazar olmak, kitabını elinde tutmak?'
Kitabın siyah renkli kapağına bir an baktıktan sonra ceketinin cebine soktu ve düşündü.
'Pek önemli bişey değil' deyip Rita ile benim dudaklarıma birer öpücük kondurdu. 'Düşlerimiz daha büyüktü!
'Şimdi?' diye sordu' Rita sigara paketini uzatırken.
'Geleceği arayacağız' dedi Charly sigarasnı yakarken. Seksenli yıllara giden yolun, sarayın önündeki parkın içinden geçtiğini sanıyorum'
Parktan yirmi gram afgan aldık.
Kazık marka.
O sırada arkalarından birilerinin bağırdığını duydular.
'hey durun bizde sizinle geliyoruz. Benim adım Gümüş buda arkadaşım Leon.
Eylül güneşiyle açan hüzünlü bir çiçeği ve cennetle cehennemi ayıran demir rayları bulmak için yola koyulduk. Cebimizde yirmi dolar, bir paket camel, Leon'un zibbosu, benimde diş fırçam bulunuyordu. Birde düşlerimiz...
Ben, Leon, Rita, Earling ve Charly ağaçlar arasında yürürken her taraf kızıl renkteydi..
:)) Kitaba kendimi nasıl kaptırdıysam, dahil olmak istemişim :)))
26 Eylül 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
O yıllarda okunan ve izlenen filimler senide içini alıyor.ne güzel birşey.Ama kitapta ilgimi çekti.okumak isterim ama şu an gündemde olan kitaplardan aldım ve evde de okunmayı bekleyen o kadar çok kitap var ki, ve işe giderken bile birkaç kitap çantamda taşıyorum.Ruh halime ve duruma göre birkaç kitabı bir arada okumaya çalışıyorum.
Kitabı merak ettim. Artık beyaz zenci olma şansını-yaşını- çok geride bırakmış olsam da en azından bu keyifli anlatımından sonra Rita, Earling ve Charly 'nin peşine (hayali de olsa) düşme konusunda heves uyandı bende.
Ayrıca yazma konusunda 18-19 yaşlarında da yetenekliymişsin.
Bende merak ettim kitabı,başta okuduğum kitabın arka yazısı ilgimi çekmedi de daha sonra kitaptan yaptığın alıntı beni merak ettirdi sanırım.Eğer bu kitabı edinebilirsem okuyacağım.Ayrıca o zamandan bu zamana kalmış mirasları tekrar gözden geçirmek keyifli olmalı...
Değişik bir konusu var gibi bende merak ettim şimdi :)
Ayrıca yazarlık ruhun ne zamandır içinde olduğu belli :) Belki birgün senin de kitaplarını okuruz kimbilir :))
mehtap; aklında olsun ıste :)berrın yazmıstı dersın :)
bulut;aslına bakarsan beyaz zencılıgın yaşı yok, o ıcten gelen bır durum:) ruhla alakalı, oylesın yada degılsın.. belkı elımıze bıra kasalarını alıp uyku tulumlarımızla gezemeyız sımdıden sonra, netıcede sorumluluklarımız var :) bırden hayal ettım de kendımı:)) neyse; bu kıtap ılk yayımlandıgında avrupada buyuk tepkı cekmıs, genclerı madde bagımlılıgına ozendırıyor dıye.. oysakı gorunen kısmı o.ıcınde cok guzel ruhlar var :)
ayrıca tesekkur ederım, evet yazma merakı kendımı bıldım bılelı var..
aylın; sen bohem hayatları pek sevmezsın, rock cafelerı falan:))
ama özgür bır ruh tasıyan herkese hıtap edıyor bence kıtap. basucumda muzıkten haylı farklı emın olabılırsın :)) hadı alda oku :P
Beyaz zencilerle çiçek çocukların benzerlikleri var gibi geldi bana isimleri farklı olsa da.Ben de çiçek çocukları tanıdım zamanında.Gönlümde hala ayrı bir yerleri var.1968 kuşağı da onların özenti versiyonu olsa gerek.Kitabı çok güzel noktalamışsın ellerine sağlık.Sevgilerimle.Dilek
Bu kitabın ismini çok duydum ama okumak kısmet olmadı.Raslarsam ilk fırsatta almayı düşünüyorum :)
sufı; tesekkur ederım..
cool; sanada.. umarım begenırsın..
Yorum Gönder