16 Nisan 2010 Cuma

bULUŞMUŞTUK bİR kAVŞAKTA XI

Hayata gelişine vurursun, sürpriz bir golle büyük bir sevinç yaşayabilirsin..

Rehavetten kurtulup bir şeyler yapma vakti gelmişti ve sabırsızlanıyordu Yeşim, o sabah Sinem uyurken evden çıktı. Daha önce kısa bir süre reklam departmanında çalıştığı arkadaşı Ufuk’un reklam ajansına gitti. Ufuk görüşmek için Yeşim’in iyileşmesini bekliyordu kafasında tasarladığı bir iş vardı ve o işte Yeşimle ortak olmak istiyordu.
Ufuk'un odasına çay ve sıcacık simitler geldiğinde ‘epey zaman oldu görüşmeyeli ama hiç değişmemişsin, aynı çocuk yüzlü şirinesin’diyordu Yeşim’e. Sende aynısın yine seri konuşan ve dinamik dedi Yeşim gülümseyerek. Bıraktığımdan beri baya değişmiş burası iyi çekip çevirmişsin diye ekledi. Kolay olmadı çok çalışıyoruz, iyi bir ekibim var ve isim yaptık artık her şey daha kolay şimdi, şirketi ilk kurduğum zamanki sıkıntıları biliyorsun ne günlerdi dedi başını sallayıp çayından bir yudum daha alırken.


Bu aralar klasik olarak radyo ve televizyonlara aldığımız reklamlar dışında iki proje var biri Çetintaş Mağazasının defilesi diğeride bir saç defilesi, hazırlıklara başladık önümüzdeki hafta olacak her ikisi de o yüzden çok yoğunuz bu ara, aslında zamanlaman müthiş bana sen lazımsın..yaratıcı zekan, iş ortamında olumlu ve pratik yaklaşımların her zaman etkilemiştir beni.
Bilmem dedi Yeşim tebessüm ederek bir süredir epey sakin bir iş yaşamım oldu söylemiştim ya Ankara'da pasaj içinde ufak bir sahaf dükkanım vardı esasında hala var ama öylece bekliyor orada..Kitapları her zaman sevdim, kokularını, hikayelerini daha çok da onları okuyanların hikayelerini..ikinci el kitapların o özelliği vardır, tek bir hikaye içermez onu okuyanların parmak izleriyle zenginleşir, değişik evler, çantalar belki yastık altları görmüştür bendeki kitaplar, daha da ağırlaşıp birikip gelirler..Belli müşterilerim vardı ahbap olmuştuk anlayacağın keyifliydi ama bir anda hepsini yüz üstü bıraktım..Şimdi buradayım dedi yalancı bir gülümsemeyle. Ama bir ara hepsini getireceğim buraya, orada bırakmaya niyetim yok. Ama hangi ara olacak bilmiyorum.
Ufuk dikkatle dinlemişti eşelemeden..Peki benimle çalışmaya ne diyorsun dedi hemen ardından..Aslında fazla düşünecek durumda değilim, üzerimdeki pası silkeleyebilirsem keyifli olacağını düşünüyorum.


O halde bir teklifim var, Burada 1. rock festivalini gerçekleştirmeyi düşünüyorum, potansiyel var biliyorsun hem ajans için sonradan iyi geri dönüşümü olacak. Eğer başarıyla halledebilirsek her sene tekrarlayıp geleneksel hale getirmek istiyorum. Reklam ajansı kendi reklamını daha güzel nasıl yapabilir değil mi dedi gülümseyerek. Gerçi artık reklama ihtiyacımız yok bu iş sadece şanımızı yürütecek.
Rock gruplarını ben ayarlayıp davet edeceğim senden istediğim sponsor bulmak afiş ve billboard kısımları yani işin reklam kısmı senin en iyi bildiğin tarafı özetle. Maddi getirisi de olacak elbette, bu işe maddi olarak da ortak olmanı istiyorum, şu sıralar nakite sıkışığız finansör olabilirsen harika olur.
Rock festivaliyle ilgili detayları konuştuktan sonra Yeşim’e fena bir fikir olarak görünmedi, tek risk elinde kalan son birikmiş parasını bu işe yatırması olacaktı, ama kabul etti, Eski dostu Ufukla el sıkıştılar ve ajanstaki çalışanlarla tanıştırıldı Yeşim, Reklam departmanı boş koltuk ve masa sahibini bulmuştu, bir süredir her şeyle Ufuk ilgilenmişti şimdi o da rahatlamıştı. Bildiği güvendiği inandığı biri geçmişti masanın başına. Yeşim masanın etrafını bir kez turladıktan sonra buraya çok ihtiyacım olmayacak daha çok dışarıda olacağım için ama yinede bakalım neler yapıyormuşunuz dedi gülümseyerek. Şu anda beş kişi var seninle çalışacak part time çalışan öğrenci hepsi, tanışır görüşürsün duruma göre sayıyı arttırırız şu defile işlerini bir aradan çıkartalım eş zamanlı olarak festival için şöyle bir nabız yoklamaya başlarsın büyük firmalarla ..Tüm bunları söylerken Ufuk, Yeşim birkaç saniyeliğine dalmıştı. İçindeki tuhaf hissi çözümlemeye çalışıyordu heyecanlı ve mutluydu sanki.


Ajanstaki odalardan birinden açılıp kapanan müziğin duyulduğu patırtıların olduğu sesler geliyordu, gel dedi Ufuk mağazanın defilesi için çalışıyorlar mankenlerimizi gör.
İçeri girdiğimizde 6 tane kız bir de onları çalıştıran boylu poslu yakışıklı best of’tan fırlamış biri vardı, sonradan gerçekten best of’a katıldığını ama derece alamadığını öğrenecekti Yeşim. Kızlar en fazla on sekiz yirmi yaşlarındaydı içlerinden biri hemen dikkatini çekti Yeşim’in, Diğerlerine göre boyu oldukça kısaydı hatta manken olamayacak kadar kısa bulmuştu Yeşim onu, birde kapıdan girdiklerinde Ufukla ikisine çok dikkatli bakmıştı. Kendinden emin havalı hatta kibirli tavırları dikkat çekiyordu, kumral ve hoş bir kızdı.Adı Muallaydı. Ufuk kısaca Yeşim’i tanıştırdı eski ve sevdiğim bir arkadaşım artık beraber çalışıyoruz diyerek. Uzaktan gülümseyerek merhabalaştılar, sadece Mualla gözleriyle selamlamıştı. Kızları çalıştıran her halinden manken olduğu belli olan Hakanla ise tokalaşmıştı Yeşim.

Öğlen olmuştu güneşliydi gün içim gibi, Sinem’i uyandırıp beraber çiğ börek yemek istediğimi söyledim ve geldiğinde ajanstaki görüşmemi anlatacağımı, Sinem keyifsiz ve uykulu şekilde geldiğinde görüşmesini ve gördüklerini detaylıca anlattı, Sinem zevkli görünüyor ama şu festival işi biraz yaş gibi dedi, Rockçılarda para olmaz haberin olsun .. rockçıların parası lazım değil ki bize sponsor olacak firmaların ki lazım dedim gülerek, bilet fiyatları cüzzi olacak öğrenci işi tabi ondanda para kazanacağız merak etme sen dedim.
O sırada Neslihan arıyordu, telefonu açmamla çığlık atmam bir oldu, Neslihan hamileydi, üç sene sonunda olmuştu işte, demek o günkü mide bulantıları ondandı. Böyle güzel bir güne böyle harika bir haber yakışırdı, Neslihan akşama ufak bir kutlama yemeği vereceklerini söyledi, Birkaç aile dostlarını çağıracaktı içlerinde Ufukta vardı ve Sinemle, ben..yer ve saati söyledikten sonra aceleyle kapattı Neslihan telefonu.


Sinem’de anlayamadığım bir sıkıntı vardı mutsuzdu Eskişehire geldiğine pişman mı olmuştu acaba diye düşünmeden edemiyordum, akşam ki yemeğe gelmek istemediğini söylediğinde üzülmüş daha çok kırılmıştım ve sonuna kadar ikna kabiliyetimi kullanmaya niyetliydim, Neslihan’ın onun üzerinde de hakkı olduğunu bu mutluluğu yıllardır beklediklerini ve dost olarak senide görüp aramasının ne kadar içten olduğunu söyledim, Hem bugün izin günün tam da denk geldi diyerek olayı cazipleştirdim. Sıkılırım ben şimdi dedi sonra ayrıca kutlarım hiç havamda değilim diyerek sürekli diretiyordu. Geleceksin o kadar diye direttim, kararlıydım ve istediğim oldu.

Semihle koskoca bir yarım gün konuşmamışlardı sebebi Semihte Öğlene kadar uyuyordu, hemen bu güzel haberleri vermek için aradı kısaca işe başladığını söyledi ve Neslihan’ın hamilelik haberini kutlamak için akşam yemekte olacaklarını, programı dinleyemeyeceksin ama dedi Semih çocuk gibi kapris yaparak, merak etme en geç on gibi gelmiş oluruz eve hemen açarım deyip gönlünü aldım telefonu kapatmadan önce. Fazla sevgi böyle çocuklaştırıyordu demek insanları, hep onunla olsun başkalarıyla bir paylaşımı olmasın istiyordu demek bazıları Semih gibi. Yeşim sezmişti bunu, oysa kendisi sevince bu tarz kısıtlayıcı şeyler yapmıyordu. Ve tüm buları sesli düşünmüştü.Konuşmalara ve Yeşim’in sesli düşüncelerine şahit olan Sinem, bu kısıtlamak değil ki, alt tarafı programı dinleyemeyeceksin dedi çocuk amma abarttın dedi, bu başka şeylerin habercisi olabilir, ben bu tarz baskıya gelemem canım sıkıldı birden, üstüme çok düşülmesini de sevmiyorum galiba dedim.

Saatler akşama doğru ilerliyordu bu defa ağır aksak, koca bir öğleden sonraya bir çok şey sığdırıp alış veriş yaptılar, ve birkaç saat sonra Sinem Ufuk’la hayatının ilk ve son aşkıyla tanışacağından habersizdi, gecenin tahminlerinden çok uzayacağını da bilmiyorlardı, bu yüzden Yeşim ile Semih’in belki de son olacak ilk tartışmalarını yaşayacaklarını da..

Akşam kızıllığı evlerinin camlarına düşerken aceleyle eve girdiler ve hazırlanıp aynı aceleyle çıktılar evden.

8 yorum:

Adsız dedi ki...

acimasiz berrinnnn ne cabuk ayiriyorsun sen yesimle semihi :)) ufukla -sinem birlikte olacagina göre oo yakisikli Hakanda yesimin olacak :)) iyice sardi beni bu hikaye vee ilginctirki postunu yayinladiktan tam 3 dk sonra okuyorum bugune kadar butun hepsinde öyle oldu ne bicim bi tesaduf bu böyle :))

Berrin dedi ki...

Dur bakalım belki ayrılmaz yeşimle semih hakan stepne bekleye dursun hahahha

FARKINDAYIM :) TESADÜF DEĞİL, ISLIĞIMI DUYUYORSUN :))

Aylin Ünlü dedi ki...

Şu giriş cümlelerine bayılıyorum,ilk olarak bunu söyleyeyim :)

Yeşim'in Ufuk'la yapacağı iş oldukça keyifli geldi benim gözüme de,aklımda birkaç sinyal beliriyor bakalım doğru sinyaller mi :) Bu arada Ankara'da buluştuğumuzda Yeşim'in sahaf dükkanını keşfetmeye ne dersin,beraber hiç kitap kokusu almamıştık :)))

Bu hikaye de Sinem'e yaptığı dayatmayla ilk defa ısrarcı ve inatçı bir Yeşim gördüm :)Hoşuma gitmedi değil aslında,gülümsedim okuduğumda...

Son kısım beni büyüledi,demek doğru sinyal almışım :)))))) Aman tanrımmm,hemen diğer bölüm gelsin ve tanışsınlar :)))))
Yeşim baskıya ve birkaç yaramaz cümleye gelemediğinden kızacak büyük ihtimalle,Semih ise alttan alınacağını tahmin edip yaptığı çocukluktan ötürü feci tepki görecek :)))
Hımmm yok yok,adı konulmayan bir beraberliğin sonuna da ayrılık denemez,sürümcemeli gel-gitler işte,kolay gelsin :)))

Bayıldım bu bölüme,heyecanlandırdı :)

Berrin dedi ki...

:) giriş cümlelerimi bende seviyorum..

Biz ankaraya gidip sahafı keşfedene kadar Yeşim orayı boşaltır yerine 1 milyoncu açılmış olur :)))evet adı konmadıgına gore ayrılıkta ayrılık sayılmayacaktır :)
semih alttan alacaktır buyuk ıhtımalle..sonradan..
diğer bölümün bombaları ufukla sinem olacak birde mualla krızı olabilir hahahha

Aylin Ünlü dedi ki...

Mualla'yı sevmedim ben,çıkacak bişey ondan ama hadi bakalım :)Semih uysal bir karaktere benziyor,alttan alacaktır illa,Yeşim üzerine fazlasıyla gideceğe benziyor tartışmada :)))

Bu arada alakasız olacak ama her mailini cevapladım,hatta bugünde attım,ne oluyor anlamadım :))))

Berrin dedi ki...

bende sevmedim muallayı, ayağını kaydıracağım onun :)))

bende anlamadım anlamaya çalışıyorum :))

Unknown dedi ki...

reyting diye buna denir ne olacak allahım ne olacak:))

Adsız dedi ki...

yorumları okumadan yazıyorum, heyecanlı ve sürükleyici olmuş... atraksiyonlar başlıyor, elin hızlandı valla, durmadan yazıyorsun tebrik ederim...