Güneşli havalara inat, üşürsün. İçin öyle soğuktur ki, mevsimin hiç değişmez. Rüyalarının gerçek olması, gerçeklerin ise rüya olması şu zamanda en büyük dileğin olur. Konuşma baloncukları düşünme balonlarından fazladır. Sebepli ama anlamsızca hareket edersin durmadan..durmadan.
Küstüğün bir şehir vardır yinede bir elini orada bıraktığın. Avucuna hep seni üzecek şeyler konduran. Olduğun yerde kalmak, bir kerecikte sen sırtını dönmek istersin.
Bir kurt ısırır boynundan soluğu dişlerinden keskin, teslim olursun..O an korkunu bastırmak için güzel bir şeyler düşünmek istersin bulamazsın..
Yarım kalmış şeylerin gelir aklına, bu yüzden son bir ısırıkla ölmek istersin..
Bu kadar kolay değil, der bir ses..
Kolay değil..
Ölemezsin..
Bunun için bir sonraki saldırıyı beklersin, kaderinmiş gibi..
4 Mayıs 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
Güneşli havaları hiç sevmiyorum,vardır elbet bir sebebi.İki kısımda birbirinden bağımsız gibi ve ben ilk kısmı daha çok sevdim.İkinci kısım acımasız geldi,soğuk ve öfkeli...
Çok güzel yazmışsın,kalemine sağlık Berrin...
yazım dilinize hayranım Berrin'ciğim.
Alacakaranlık kuşağı geldi birden aklıma..:))
aylincim teşekkür ederim, evet iki sısım..sanki biri gündüz diğeri gece..
teşekkür ederim Masal'cım :)
görselden olsa gerek alacakaranlık kuşağı gibi hissetmen..
İnsanın en azından gerçek olmasını istediği rüyalarının olması da iyi bir şey. Tahammül edemediği gerçeklerin içinde bir mola olur insana; kabuslarla dolu bir molayı kim ister ki...
bulut, haklısın..
bunun üstüne bişey söyleyemiyorum, dilim tutuldu sanki. ben en iyisi bu yazıyı bilgisayarıma kaydediyim. nükleer savaş çıkmadıktan sonra ömrüm boyunca kaybetmem ben bu yazıyı. berrin ablam imzalı.
stick, eminim ciddiyetle yazdın ama gülümsettin beni :)
bu kadar beğenmene sevindim..cidden..teşekkür ederim.
ne kadar uyumlu..
tebrikler..
Yorum Gönder