Minik, hediye paketini avucunda tuttu sıkıca. Paket, iyice eskimişti, uzun zamandır her çekip gitmek isteyişinde içini açıp ‘nereye varacağını özünden bilmediğin yola koyulma’ yazan kağıdı okuyordu. Yine okudu ama bu defa nereye varacağını özünden bilmediği bir yola koyulacaktı, kulağında aynı şarkı, dizlerine kadar uzanan gül kurusu atkısını doladı boynuna, iplerini bağlamayı sevmediği botlarını giydi ve en sevdiği kahverengi paltosunu, çıktı kapıdan.. iki kere kilitledi ardından, geri dönüp açacağından değil, olsa olsa alışkanlıktandı.
Bir an düşündü dönüp geri, sevdiği birkaç eşyasını almayı, alabileceği hiç bir şey olmadığını fark etti, tatlı bir anıdan başka..Küçük bir çocukla, sabahın erken saatlerinde eşyasız boş bir odada yerde karşılıklı oturup derme çatma bir kahvaltı yapmışlardı, kendilerinin olmadığı bir evde ve nereye gideceklerini bilemedikleri bir günde.
Dışarısı tahmininden soğuktu, elleri ceplerinde yürürken, rüzgar yüzünü yakıyor saçlarını savuruyordu. Cebinde ki kısa camel paketini fark etti. Geçen kıştan kalmış olmalıydı. Sigarasını tereddüt etmeden yaktı, oysa ne zamandır içmiyordu. Artık önemi yoktu, nasıl olsa bu gece daha önce yapmadığı bir çok şeyi yapmıştı. Sigara içmek hiç bu kadar keyifli ve ağrı kesici gibi olmamıştı, soğuk havanın buharıyla karışıyordu gri duman, üflüyordu buz gibi karanlığa.
Üzgündü, kırgındı, gözlerinde akamayan göz yaşlarının ağırlığı vardı, nede olsa üzüldüğünü hiç belli edemez, ağladığını kimseler göremezdi.
Hayatındaki tüm yanlış anlaşılmaları, haksızlıkları, bir kaç keşkesini ve acı veren günlerini yol kenarındaki çöpe attı.
Biraz yürüdü, nereye gittiğini bilmeden. Ana yol bildik, sıkıcı ve gürültülüydü. Hemen kenardaki patikadan yürümek istedi. Huzurlu, göz almayan,taşlı topraklı birazda karanlıktı. Kaç kişi yürümüştü ve kaç kişinin izi kalmıştı o yolda önemi yoktu.
Önemli olan ne kadar güvenliydi..Peki, güven hangi gecenin güvensiz sabahına sinmişti de görünmek istemiyordu.
Yolun ortasında, üşüyerek bekledi. Tahminsiz bir süre..
Sonrasında NEREYE, gittiğini kimse görmedi. Gülkurusu atkısı yolun ortasında bırakmıştı.
Demek artık üşümüyordu..
***Öykü Atölyesi'nin fotoğrafın dili adlı çalışması için yazılmıştır..
11 Ekim 2008 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
18 yorum:
Olumsuz gibi görünen bir yazıdan ben çok farklı bir sonuç çıkarttım,ama çıkarttığım sonucada şaşırdım nedense...Şaşkınım,tekrar okuyacağım.
Güvenin saklandığı o gecenin sabahına doğru gidiyorsun gibi geldi bana şimdi okuduğumda.Nereye gittiğini kestiriyorum sanki,sadece ne kadar sürede orada olacağını bilemiyorum.
Tüm herşey son paragrafta gizlenmiş gibi,her okuduğumda farklı birşieyler çıkartabilirim oradan.Bu kaçıncı okuyuşum kimbilir ama hepsinde gizli bir mutluluk buldum ben:)
aylin; bende sımdı okudum ne yazmısım gece dıye :) bir fotografa yada bır cumleye bakarak yazabılecegım en ıyı yazılardan olmus bence:)sonunda mutluk mu var yoksa bılınmez bır yere üşüyemeyecegı bır yere mı kacıs var..bende cozemedım..
satırlarımı, bır kac defa okuma sabrı ve ıncelıgını gosterıp,yaptıgın anlamlı yorum ıcın tesekkur ederım..
Nereye...?
Herşeye rağmen gitmek, sabrın sonuna gelindiği noktada gitmekti onun gitmesi.Ama hayır olamaz, gül kurusu atkısıyla gitse ve
-artık üşümüyordu-
demeseydin, başına kötü birşey geldiğini düşünmezdim.Gerçekten nereye gitti?
Selam berrin ben artık bu adresteyim
ilham perisi
yine çok güzel yine çok güzel:))
Çok güzel bir yazı olmuş kalemine sağlık berrincim. Beni çok düşündürdü nedense...
Bir resime bakarak bundan güzel yazı yazılabilirmi bilmiyorum.
Varsın nereye gittiğini kimse bilmesin hem üşümüyorda artık...
Sevgimle...
Yüreğine sağlık canım.
bulut ve sufi, henuz bende bılmıyorum nereye gıttı:)yorumlarınız ıcın tesekkur ederım..
isyan delısı; gorusuruz:)
elcın, funda, gokkusagının rengı, tesekkur ederımmmmm
saklı defter; bende sana katılıyorum:) tesekkur ederım..
Bunca yıl herkesten kaçtın
En sonunda buldum sandın
Ansızın içini açtın
Yapma dedimyaptın gönül
Gözleri senden uzaktı
Fark edilmez bir tuzaktı
Sana böylesi yasaktı
Yapma dedimyaptın gönül
O bir yolcu sen bir hancı
Gördüğün en son yalancı
İçinde ki serin sancı
Gitmez dedimkaldı gönül
Sen istedin ben dinledim
Senden ayrı olmaz dedim
En sonunda bende sevdim
Şimdi beni kurtar gönül
Gözlerin bakar da görmez
Ellerin tutar da bilmez
Gece gündüz fark edilmez
Demedimmi sana gönül
Sabahın tam üçündesin
Dertlerin en gücündesin
HAlA onun peşindesin
Gitme dedimgittin gönül
Böylesi sevdiğin için
Bir kördüğüm oldu için
Ağlıyorsun için için
Demedimmi sana gönül
Sen istedin ben dinledim
Senden ayrı olmaz dedim
En sonun da bende sevdim
Şimdi beni kurtar gönül
.........
Birden elektrikler gitti 12 civarı,bende korktum,usul usul yavaştan yatağa doğru gittim ve yatağa girmemle eşime dokunmam bir oldu,oradamı diye:)Sonra Ahmet uyandı,o korkan ben değilmişim gibi kalktım aldım hemen.Çocuğun olunca nasıl değişiyor herşey...
Elektrikler gidince yağmurda başladı,nedense bu parça geldi aklıma bir de seninle 2 sene gibi bir zamanda ne çok şey paylaştığımız ve ne çok şeyi dakikalara sığdırdığımız.İçim ısındı,iyi hissettim ve derken elektrikler geldi.Saat gecenin 2 si ve ben sen uyurken yarın okuduğunda duygulanacağın bikaç cümle bırakıyorum buraya.
Okuduğunda sadece gülümse ve güne güzel başla olur mu?
Hep mutlu kal Berrin...
okudum..ve gulumsedım..sankı bu mesajı bılırmısım gıbı bısey cektı benı bu saatte:) gun hepımız ıcın guzel olsun..tesekkur ederım..ha bu arada merak ettık gece:P
Canım, çok etkileyici olmuş. Keşke şu gitmeler hiç olmasa dedim birden. Belli ki gitmek istemiyormuş.Yüreğine sağlık.
Öpüldün canım.
yok yok ıstemıs gıtmeyı :)
muhabbetcıcegı, sevgılerr.tesekkur ederım:)
Harika olmus, kalemine saglik canim. Bir aynada yailan o kelime "nereye?"; sana neler yazdirmis. Herkes yazamaz bu fotografa bakip da. Tebrikler Berrincim...
ebrulı; cok tesekkur ederım..
bravo ...
gercekten güzel ...
betimlemeler tam yerınde, ve her okuyucu kendıne göre birşeyler cıkarıyor...
çok başarılı bir yazı olmus...
Yorum Gönder