Anne biliyor musun D ile Z kavga etmişler galiba sonrada birbirlerinin arabalarını çizmişler..babası D ye öyle bir tokat attı ki beş parmağının izi kaldı. Bir hafta da sokağa çıkmasını yasakladı.
Peki E.amcan ne yaptı kızmadı mı Z’ye..
Hayır ..olur bazen böyle şeyler dedi.
Hımm..ama her ikisi de iyi yapmamış başkalarının eşyalarına zarar vermemek gerekir değil mi ? kızım.
Ardından Z hala keyifle bisikletine binerken diğeri ortalarda görünmedi. Adaletsizlik çocukların hayatında da en acı şekliyle yaşanıyordu.
Tokat atan baba komşumuz.. olur böyle şeyler diyen de aile dostumuz.
Düşündüm, çocukken ben böyle bir şey yapsaydım, kesin tokat yiyen taraf olurdum.
Sanırım bu yüzden hiç böyle yaramazlıklarım olmadı. Aklıma sadece iki şey geliyor, ilki komşumuzun yeni yıkayıp kuruması için duvara astığı ıslak halılara kum atmışız :) bu olayı hayal meyal hatırlıyorum..
Diğerini ise bilinçli yapmıştım. Yaşlı komşularımızdan Fatma hanım teyze vardı :)
Kapısının önünde gürültü yapmamızdan top oynamamızdan hoşlanmaz bahçesine kaçan topları cart diye keserdi :) bahçesinde laleler vardı, hatta ilk defa siyah laleyi o bahçede görmüştüm.
Yan komşumuzun benimle yaşıt iki kızı vardı, yakın arkadaşlarımdı..yaz tatilinde bir gün karar verdik ve Fatma teyzeye haddini bildirecektik :) Öncesinde ondan ne kadar nefret ettiğimizi konuştuk durduk, sonra tam öğle vakti sıcaktan herkes elini eteğini çekip evlerinde olduğu sıra gizlice süzülüp kapısının önündeki kocaman mavi çöp bidonuna ve bahçe duvarına elimizdeki tebeşirlerle ‘senden nefret ediyoruz, defol git bu sokaktan vs vs’ yazdık. Birimizde gözcülük yapıyordu tam sürünerek duvarın dibinden kaçacakken bizden birkaç yaş küçük torunu Erdinç bizi gördü ve ispiyonladı..
Fatma teyze çok kızdı bize ve akşama hepinizi babalarınıza söyleyeceğim dedi. İşte bittiğim an o andı :)
Bütün günüm karın ağrısı ve korkudan titremeyle geçti. Akşam olacak ve o söyleyecekti.
Neyse ki korktuğum olmadı, babam her zamanki gibi çok geç geldi eve ve Fatma teyze eminim o sırada pireleriyle boğuşuyordu. Birkaç gün daha geçti sanırım ve ben yırttım.
Yanlış hatırlamıyorsam diğer arkadaşlarım benim kadar şanslı olamadılar. O arkadaşlarımla hala irtibat halindeyim ve Fatma teyze de hala yaşıyor :)
Ben çocukken zaten hayli yaşlıydı..şaka gibi bir şey.
Kısaca hep uslu bir çocuktum. Korkuyla terbiye olmuyor. Nasıl ki büyüdüm kendimi bir şey zannetmeye başladım o saatten sonra yaramazlıklarım başladı. Hem korktum hem de yaptım :D
Ama gizlice duvarlara yazı yazıp boykot etme durumum ilk ve son kez o gün oldu :)
22 Eylül 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
17 yorum:
allah çok uzun ömür vermiş Fatma teyzeye demek ki :))
keyifle okudum ve fatma teyze için iyi şeyler düşünmedim açıkçası :) kendi çocukluğum aklıma geldi sen bahsederken,ben oldukça yaramaz bir çocuktum.Sürekli mahalle maçı yapardım ve şu lastik ip atlama konusunda da sürekli kuralları ben koyar,yandığım zaman da 'hayır yanmadım,burası bu şekilde olacak kurallar benden'derdim hahaha:) allahım ne mızıkçı bir hal :)
Ebeveyn davranışlarına gelince,tokat yüksek bir tavır ve diğer ebeveynin bu denli olağan bişey gibi davranması da çok tepkisizce...Maalesef insanlar arasında dengeyi kurmak her anlamda çok zor...
pilli, az önce annemi aradım teyid etmek için :)
yanılmamışım hala yaşıyormuş..allah sağlıklı uzun ömür versin ne diyeyim gözümüz yok heheh
Berrin;
aaa bizim mahallede de vardı bu teyzeden.Herkesin topunu keserdi.
O da halan yaşıyor.
aylin, iyiki çocukken arkadas degılmısız :)) usluyuz ddiysek ensesine vur ekmegını al da degıl:) haksızlıga tahammule edemezdım..kurallar senınse bende oynamıyorum derdım en azından :)
mahalle macı bızde yapardık, oğlanların baldırlarına sert tekmeler atarak ve yakalarına yapısarak kasti fauller yapardım :))
ama iyi bir kaleciydim bunu da keşfettim :P
ebeveyn deyince aklıma şu geliyor..
john waynin ebesinin adı ne?
ebeveyn hihiihih
MASAL, Demekki neymiş uzun yaşamanın sırrı top kesmekten geçiyormuş :))
Sen aslında çok uslu bir çocukmuşsun.Fatma teğzenin kapısında ağlayıp seni polise şikayet edeceğim deyip ortalığı ayağa kaldırmamışsın hiçdeğilse.Sevgilerimle.
Canım, keyifle okudum. Çocukluğumdaki haylazlıklar geldi aklıma benimde. Bende akşam misafirliğe gittiğimzde gece dönerken herkesin zilini çalardım. Birkeresinde tam arabaya bindik gidiyoruz adam bağırdı balkondan :) Babam kötü kızmıştı bana ama haklı olarak. Birde kuzenimlere gittiğimizde onlar 6. kattaydı pencereye çıkar yoldan geçenlere koca bardakla su döker kaçardık içeri :) Ne günlerdi. Keşke hep çocuk kalsaymışız dimi :)
sufi, şimdi bile böyle bir şey aklımın ucundan geçmez :)
benden de sevgiler..
muhabbetim çiçeğim, :)) evet keşke kalabilseydik. o zamanda cocuklugun kıymetini bilemeyecektik..galiba her şey olması gerektiği gibi oluyor..
ya benimde aklıma bişey daha geldi bak, en büyük eğlencemiz evde cok kalabalık misafir varken içlerinden ayakkabı secer ve teklerini ordan burdan sokaga sallardık :))
bir keresinde elimizde fenerler gecenın yarısı aratmıslardı, benım basımın altından cıksada suc amcamın oglunun ustune kalmıstı..bide tokat yemişti :)
kuzenlerimi yeğenlerimi cocuklugumu hepsını hepsını özledimmmm..
bu ikinci bağlanışım. Yazım gelmüyor mu?
Neden böyle yazıyorum, teknik bir problem var.
Ne yazmıştım ilk yazımda;
Sabah sabah sevindirdin beni demiş, Fatma Teyze'nin cinsel sorunlarından bahsetmiş, aynı şekilde de D'nin babasının da bir ürolojiye gitmesini tavsiye etmiş ve kendinden olan bir cana nasıl el kaldırıldığına şaşırmış Kazıklı Voyvoda'ya benzetmiştim.
Eğer bu yazımda gelmiyorsa demek ki beni sansürlüyorsun demektir. Bu da çok kötü bir şeydir.
creep, sansür çokk uç bir durumda uygulayacağım bir şey..
olur söylerim muataplarına bu tespitlerini :))
:)
tebebsüm ettirdin bana şu yukarıda ki yorumunla.
Bana attığın yağmur gibi yorumları yayınlayamıyorum ve sana değerli yorumlarımla cevap veremiyorum.
Yakında düzelir sanırım düzelmez ise yakındaki internet cafeye gidip bebelerle playstationlar arasında artık cevap veriririm.
hafızam beni yanıltmıyorsa ki sanmıyorum iki adet yorum bıraktım, yağmur gibi değil :)
bloğun '8' çiziyor her halde :)
yakında düzelir..
Ben kücükken ikiye bölünmüs gibiydim köyde, beni seven dedemin yaninda zipirin tekiydim, elimden geleni ardima koymam, cocuklari toplar köyde terör estirirdim. Bir gün köyün cocuklarini toplayip denize kacmistik:-)sonra bütün köylü fellik fellik cocuk aramisti.
Amaaa sehirde usluydum allahim var, hele okulda düsük cenemi saymazsak kimseye bir zararim olmamistir.
Cocukluk güzel seydi yahu...
cansuyu, sanırım nazımızın geçtiği kişilere şımarıyoruz..hala öyle değil mi?
evet güzel şeydi şu çocukluk, ışık hızıyla geçmeseydi..
:)))Çocukluğumuzda herkesin böyle bir anısı vardır yaaa:))
evet vardır :)
teşekkürler..
gerekmiyor mu bazen tokat yemek de
Yorum Gönder