Asimetrik bir hayatın son odasının duvarına iliştirilmiş bir not duruyordu..
‘iç savaş, dıştakinden daha fazla yordu. Takviye birlik, cephane en önemlisi inanç kalmadı. Ancak birkaç gün dayanabilirim. Belirlenen zamandan önce ölmek özgürlüktür, özgürlük ise zaferdir’
YAZIYI OKUMAMLA TURUNCU GAGALI BİR KUŞ BELİRDİ PENCEREDE, KAHKAHALARLA GÜLÜYORDU, ürkütmüştü beni, o sırada akrep ve yelkovanı olmayan bir saat çalmaya başladı, tek bildiğim o odadan çıkmak istediğimdi..oysaki bu son odaya üzerimdeki tüm yükleri, içimdeki tüm pişmanlıkları atmak, acıyan yerlerimdeki kanı boşaltmak için gelmiştim..dar kapalı alanları sevmiyorum sıkışmışlık hissini hiç..nefes alamıyorum..tam tepemde aydınlık, ışığı kapatmalıyım.
Çok sesli bir koro ve her telden çalan enstrümanlar daha da kötüsü hepsi akortsuz . Bundan daha kötü bir kabusta olmamıştım.hiç bu kadar üzgün ve çaresiz ve kendimi sevmediğim zamanlarım.
Kendimi o odaya kitleyip kaçabilir miydim? Denedim..
Tüm o kan revan ve kurtulmak istediğim her şey benden hızlı benden önde koşuyordu..
Uyanmak istedim, kabustur dedim, dilim dönmedi dualara..
Kendimden öte bir adım atamadım.
Tamam kestik! Bitti! Dedi biri.haydaa..
Neydi bu şimdi kabus mu gerçek mi? Offff.
önce paraşütle atlamak istiyorum, sonra düşüneceğim..
TÜM BUNLAR YAŞANIRKEN, HALA KAÇMAMIŞ BİR KAÇ KEÇİMDE KAÇMIŞ.
gülüyorum bak :)
22 Aralık 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
15 yorum:
karabasan mı bu anlamadım ben:)
Rüyamıydı bu yoksa bir yönetmenin kestik sesiyle kesilen bir film mi :) Hayırdır inşallah diyelim canım.
masal, evet karabasan tarzı bir şey..artık bitmesini istediğim..
muhabbet çiçeğim, rüya değil..tüm bunlar uyanıkken yaşanıyor :)
yönetmenden dileğim, bu filme yakışan bir son çekmesi..ama ip ucu vermiyor :)
Bu vizyonun içinde muharebe birlikleri öncü çalışmaları yapıp birden kenara çekilince; anlaşılan sap gibi sen çıkmışsın ortaya. turuncu gagalı kuşun gülmesi bundan mı acaba?Pılını pırtını geride bırakıp 5 adım koşarak bu kabustan paraşütle atlaman belki, olur senin bu çıkmazına çare.Yazı çok güzeldi,Sevgilerimle.
kaç denklemlisin sen:))?????
sufi, yorumun çok güzeldi :) teşekkürler..
elçin, 30 senedir çözemedim, çözebilende olmadı :)
peki bitti mi geçti gitti mi?
hayır bitmedi..
İlgisiz ama..
Benim bu bloğu takip etmemin iki nedeni vardı başangıçta.
Bir, İlhan İrem
İki, Rende
İlhan İrem orada duruyor. Rende'yi kaybettim, bulamıyorum.
Rende'yi bilir misiniz siz?
Bana gönderseniz :)))
ilhan irem duruyorda, linkleri you tube tr de yasaklandığından beri bozuk olarak duruyor, hala düzeltemedim :)
rendeye gelınce biri mutfakta diğeri bu sayfanın en sonunda :))
buraya da iliştireyim, okumamıştım ne zamandır..
Bir köşe başından aniden önüne fırlayan bir kedi gibidir bazı şarkılar.. Belki kedi kadar irkiltmez ama avuç dolusu göz yaşı döktürür..
Sen adeta kendini rendelerken günden güne, zamanın süratle geçtiğini anlaman güçtür.Ve sen günden güne ufalıp küçüldüğünde, öfke duydukların, kırgın oldukların bir o kadar büyür.
Rendenin acısını bilir misiniz?
canımsınn sen ya :) okudum okudum sonunda bende qüldüm :)
Kocaman kocaman öpüyorum seni,bu arada kaçmamış keçi cümlesi pek hoşuma gitti yeniden , bende de var biraz hadi beraber otlatalım :)))
Yine süperdi berrinim :) Kaçmamış keçi ha süper vallahi :))))
Asimeterik ile diyagonalin birleşmesinden bundan daha az bir şey çıkmaz.
Kanı boşalttığınızda içinde kalmanız olur ki o da asimetrik gibi gözükse de simetriktir.
İkinci kez okudum.ağır ağır.Ne anlattığını anladım:)
aylin, otlatacak keçi de kalmadı :)
bende öptüm kocaman..
funda, sağol canım :)
hacivat, :) teşekkür ederim..
masal, bir kaç gün önce öyle bir şey yaşadım ki, tüm bunlar fasafiso kalıyor :)
şu an anlattığımı anlayamıyorum..
Yorum Gönder