En fazla ortası delik Norveç kronu kadar ilginçti içinde bulunduğu gün... Suç oranı artmış beyninde tek bir güvenli bölge yoktu. Bu sessizlik, sessizlikteki tik taklar ne kadar yabancıydı ve öğlen uykusu sakinliği..
Huzursuz bir ruh ve yorgun bir beden ne kadar uyumlu olabilirdi, bu bilmem kaç fit derinlikte yaşanan yalnızlık gününde..
Sanki bu evde, bu serinlikte yoğurtlu makarna yiyip çalan telefonlara cevap vererek, kolunu dahi kaldırmak istemeden sevdiği ve inandığı herşeyi kendinden uzaklaştırmak isterken ve el yazısının zaman içinde ne kadar sabırsız olduğunu görerek yaşıyordu. Daha korkuncu da yaşamaya devam edecek olma düşüncesiydi.
Kendine yardım ve yataklık yapmaktan usanmıştı.
Bu defa yalnızdı..
Üzerini örtecek birinin geleceğinden emin şekilde uyumak istiyordu. Uyandığında özünden bilip tanımadığı hiç bir yere gitmemiş olacaktı...
Uyudu..
01.07.08 Ankara
2 Temmuz 2008 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
gerçekten çok güzel olmuş...
anlatımına bayılıyorum zaten ama bır yandan da üzülüyorum karmaşa içindeki bu hayatta seni yalnız bırakmak zorunda kaldıgım ıcın ...
solgun sayfalardaki güller gii olmdık hiç..hep canlı hem neşe saçan ve de enerjik olduk biz....
düşlerimiz bile sıcaktı ve de bundan sonrada hayallerımızın pesınden gideceğiz, el ele, yürek yüreğe....
Berrin'cim, bitti mi yerleşme faslı. Yoruldun mu? alışmak mı zor?
Uyandığında yaşam pınarından kana kana su içmiş gibi hissedecekti kendini. İçindeki tüm karamsarlığı gittiği yerde bırakıp mutlulukla dönecekti. Çünkü zamanla her şey yoluna girerdi.
Umarım böyle olacak sende de.
Kronometreyi açmışsınız kikir
İnternete bir kavuşsaydın da; şu yazılarınla daha sık beraber olsaydık. Çok özlettin kendini!..
Gelip üzerini örtmek istedim birden...
BAZEN RÜYALAR ALIP GÖTÜRÜR BİZİ...
Uzun zaman olmuş yazılarını okumayalı,özlemişim diyeceğim ama canlısı karşımdaydı ne de olsa:)Yarın geliyorum bekle beni Ankara!!!
Yorum Gönder