5 Mayıs 2008 Pazartesi

yaşlandığımda ben / mim

Aylin ‘yaşlanınca nasıl olurdun?’ diye sorarak sobelemiş yada mimlemiş diyelim :)

Kendimi fazlasıyla yaşlanmış tonton bir nine olarak hiç düşünmedim, düşünemiyorum..
Kaç yaşıma gelirsem geleyim çocuklar ve torunlarım dışında da bir hayatım olmalı, iç içe ve en yakınlarım dahi olsalar onlara bağımlı bir yaşantım olsun istemem.
Öte yandan esprili eğlenceli, anlayışlı, küçükle küçük, büyükle büyük olmayı becerebilen yapım sayesinde sevilen bir anneanne /babaanne/ komşu teyze / olabilirim.
Arkadaşlarım, eşim dostum, kitaplarım, yazılarım, çizimlerim belki köpeğim, ve umutlarım, hayallerim olacaktır, temenni ediyorum..


Şimdi olduğum gibi sade ve spor bir tarzım olur sanıyorum, yakın arkadaşlarım Aylin, Eda, Handan ve ablam gibi kokoş olmazdım :)) hele bir ablam var ki Aysel Gürel'in tahtını sallayacaktır fırsat bulabilirse :) bu tak takıştır sürüştür grubuyla yaşlanırsam altın kızlar gibi olmamız muhtemel, bu arada kocalar nerede olur onu bilemiyorum işte :)

Süslü olmasam da kafamın içine ve dışına bir şeyler takmayı çok severim, muhtemelen o zamanda çeşitli bere ve şapkaları hala seviyor olacağım, bana da yakışıyor hani ;) zaten yaşımın da en az 10 yaş altını göstereceğimden eminim, genetik faktörleri de göz önüne alarak yazıyorum bunu :) Ve her renkte giyinmeye devam edeceğim, yaşlandım diye siyahlara kahverengilere bürünmeye niyetim yok, gelsin pembeler, turuncular ;)

Şimdi üst kat komşum geldi aklıma, kadın en az 70 yaşında ama o kadar dinç ki, her daim yüzünde gülümsemesi düzgün saçları, hafif ruju ve yaşam enerjisiyle tam bir ders oluyor bana. Bisiklete biner, kayak yapar, sabahları erkenden arabasına atlar gider gelir müthiş bir insan, onun gösterdiği performansı kendimde bulamadığım zamanlar oluyor ve utanıyorum o zaman..
Sağlıklı, mutlu, huzurlu bir yaşlılığın yaşam kalitesinden geçtiğini düşünüyorum. Malesef ülkemizde altmış yaşını geçen kadınların çoğu yaşlı kadın moduna girip neredeyse ellerini ayaklarını çekecekler hayattan, bahsettiğim yaşam kalitesiyle doğru orantılı olarak Avrupalı yada refah düzeyi yüksek olan ülkelerde ki kadınların çoğu neredeyse parande atacak kadar sağlıklı ve hayat dolular..


Bu bağlamda ileride tüm istediklerimizi yapmak için öncelikle sağlıklı olmamız gerekiyor, bunun içinde şimdiden kendimize sağlığımıza dikkat etmeliyiz..

Hiç yaşlanmayacakmışız gibi gelse de yıllar çokçabuk geçiyor, hissettiğimiz yaşı istediğimiz gibi yaşamamızı diliyorum..

Yeri gelmişken yazayım, 17 _18 yaşlarımda ablamın aldığı, kolunda göğsünde ve sırtında papatya bulunan kot montumu çok severim yaşayacağım her yere götürüyorum. Senede en az birkaç kere giyerim, bu sabah o günlerden biriydi, çocuksu, deli dolu ve her şeyin başında olduğum o zamanlarda hissettiriyor kendimi. Hoş hala öyleyim ya :) Yaşlansam da vazgeçemeyeceklerimden biride bu mont, tıpkı yaşama sevincim ve kendim gibi olmaktan geçemeyeceğim gibi..


Bende, Koza ve fz'yi sobeliyorum..

14 yorum:

Ebruli dedi ki...

Berrin;
17'li yaslardayken giydigin o mont (Bu arada montunu cok begendim) hala sana oluyorsa daha ne istiyorsun ki? Sen yaslanmazsin bence. Tabiki goruntu olarak. Duygusal yaslilik da var ya. Iste asil onu asmak lazim...

Yaslanma konusunda, bende aynen senin gibi dusunuyorum. En onemlisi saglikli yaslanmak. Bu arada "yaslanmaktan korkmuyorum" dersem yalan soylemis olurum...

Sanem dedi ki...

Yaşın ilerlediği zaman da böyle sevgi dolu, duygu dolu, bazen hüzünlü, bazen cıvıl cıvıl, ama kendin olmayı asla yitirmeden kalacağına inanıyorum ben :)

Bendeniz.. dedi ki...

montu kartpostal sandım yazıyı okumadan önce,o kadar tatlı ki,ben bazı objelerin pozitif enerjisine inanırım gerçekten.
bence sen her zaman böyle genç kalacaksın canım..
bizim kadınlarımız daha çok yıpranıyor haklısın çünkü burda anlam vermediğim bir ...yarışı var ve bu onlardan neler götürüyor ilerde anlayacaklar..
öptüm çok

Aylin Ünlü dedi ki...

Çok hoşuma gitti montun Berrin'cim yazına da bayıldım,inşallah bir arada olabileceğimiz bir yaşlılık yaşarız,herbirimiz dağılmayalım farklı yerlere:))Çok öpüyorum

Aylin Ünlü dedi ki...

Bu arada atlamışım kokoşlukta bana takıl pişman olmayacaksın:P eheueheu:))

KOZA dedi ki...

oncelikle sobe icin tesekkur ederim
sonra da cok sasirdim cunku ben seni sarisin hayal etmistim :)))
yazinda bahsettigin gibi bir yillanmis insan olmani dilerim

Yaşamın kıyısında dedi ki...

En güzel yaşlı olursun bana göre.
Tam benim tarzım, bende hiç sevmem köşeme çekilmeyi. Kahverengi siyahı giymeyi. cıvılcıvıl renk tercihim ama hep spor.
Eh belli değilmi sizinle bloglarda cirit atmamdan.
Sevgiler...

Unknown dedi ki...

Seni arkadanda olsa görmek güzeldi,bir şekil oluştu beynimde....ama montun güzelmiş,giysen onu bol bol yakışmış şeker....
hayalindeki ihtiyarlık herkeze nasip olunası cinsten..amin...

Bak ben dedi ki...

Ne kadar güzel bir şiir o öyle, "Işık" yılı demek bu yıl :))
Çok beğendim, bu arada yazılarınıza da şöyle bir göz gezdirdim ve hoş dedim, çok hoş... Hep böyle eğlenmeyi, eğlendirmeyi amaç edinmiş, kendi kendine de yetebilen ama sevdikleri etrafında olunca daha da bir neşelenen insanlar olmamız dileğiyle...

Sevgiler...

cinar dedi ki...

oo 17 yaşındaki montounu hala giyebiliyorsan birkaç konuda tebrik etmek lazım seni :) bunlardan biri hala aynı vücut ölçülerine sahip olman, diğeri hala aynı yaşama sevinciyle kıyafetlerini seviyor olman ve aynı zevkelere sahip olman, bir diğeri montunu sırf çok sene geçti diye bir kenara atmayıp hala giyiyor olman vs.. bu kadarı bile yeter. yazı da çok içaçıcı olmuş. bence de her yaşın ayrı bir güzelliği var. insan yaşlandım diye kabuğuna çekilmemeli..
sevgiler.

Berrin dedi ki...

ebruli; aslında bende yaslanmaktan korkuyorum, daha cok da yapamadıklarımdan..
yesekkur ederım yorum ıcın..

sanem; ne guzel bır tanımlama yapmıssın benım ıcın :)cok tesekkur ederım..


aylın; dagılmısız zaten hepımız ayrı yerlere :)onemlı olan dostlugumuz..
kokoşluk konusunda da bakicizz :)
yakından gorup test edelım once:P

koza; guzel dılegın ve sobeyı kabul ettıgın ıcın tesekkur ederım..
sarışın düşünülmek şaşırrtı beni :)

yasamın kıyısında; ne guzel yazmıssınız, tesekkur ederım :)
ıyıkı bızımlesınız..sız bloglarda cırıt atıyorsunuz, acaba bız nerelerde cırıt atacagız sızın yasınıza geldıgımızde :))

sevgıler benden..

elcın; montumu cok gıymıyorum ona sıra gelmıyor:)..bu aralar bır sure gıyerım..boyle bır yaslılıgı hepımıze nasıp etsın allah..
tesekkur ederım..

suzınaz; merhaba, yazılarımı begenmenıze cok sevındım..evet ışık yılı bu sene :) ama temmuzda yenı ısmını alacak kızım..şimdiden karar verdım 5. yaşındaki ismine :)
tesekkur ederım guzel yorumunuz ıcın..

çınar; aslında o yasımla sımdıkı arasında 13 kılo fark var :)) ama nasılsa oluyor ıste :) bu mont benım ıcın cok ozel o yuzden saklıyorum ve saklayacagım..belkı kızım gıyer bır gun :)yorumun ıcın cok tesekkur ederım..

SEVGILER..

zelebek dedi ki...

hahahaa...

kokozmuş piss...

kızım sana kim öğretti ilk giyinme ve yakıştırma derslerini...

şimdi sen ev hanımı ve de sanatla iç içe yaşıyorsan ve bende iş hayatına mahkumsam gel de giy böyle montları, spor kıyafetleri...benim hala içim gitmiyormu sanıyorsun ama ne yapayım ki Allahım beni tombiş yaratmış...hem ben kiloma ve yaşıma göre çok daha gençim çünkü ruhum genç, hatta senden de genç ve çılgın...hahahaaa....


ruhumuz çok önemli ve önemli olanda bu...genç ruhluyuz ee ne yapalımm ...

şimdi ben düşünmeye başlıyorum yaşlanırmıyım ki...

Berrin dedi ki...

zelebekcım; elbet yaslanacaksın ama dedıgım gıbı kokoş olarak :)

evet benden daha genc ve cılgın bır ruhun olduguda dogru..

saygıyla egılıyorum ustamın onunde hahahhahah :P

Unknown dedi ki...

Blog Ödülleri Muhteşem geçti.İşte ilgili haberler.

http://www.ferhatonair.com/2008/04/26/blog-okuzleri-2008/