28 Mayıs 2008 Çarşamba

...

Sırtıma çivi saplanmış sanki, sanki paslı bir çivi, paslı olan her şeyden korkardım küçükken ve paslı çiviler her zaman tetanoz riskiydi, öyle söylerlerdi.
Tetanozdan tehlikeliymiş, pas tutmuş insanların paslı teneke dilleri..Daha yeni anladım, küçüklük korkularımın yersizliğini..
Şimdi biliyorum ki, büyümek için acele etmeseydim, zımpara kağıdını unutmazdım evde.


8 yorum:

Aylin Ünlü dedi ki...

Bende küçükken taktığım şeylerin ne kadar yersiz olduğunu,büyüdüğüm dönemlerde karşıma çıkan ciddi şeylerle anladım,çok güzel bir yazı olmuş Berrin

Unknown dedi ki...

anlıyorsun ama o anı yaşarken değil sonradan..

Adsız dedi ki...

keşke büyüdükçe kazanılan tecrübeyi
çocukken edinebilsek dünya bügünkü
gibi olurdu?
sevgilerimle

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Sevgili Berrin,
Ne yazık ki zımpara kağıdı
paslı dillerde bir işe yaramaz.
Yine güzel bir anlatım.
Sevgiler...

Ebruli dedi ki...

Berrincim, yazını üç defa okudum. Anlamadığım için değil, çok beğendiğim için okudum. Duygularını anlatım şekline, tarzına bayılıyorum...

mahallenin delisi dedi ki...

büyümek için acele acele ilerlerken ne çok şey unutuyoruz geldiğimiz yerlerde, ne çok yoldan geçiyoruz güzelliğini hiç farketmeden, kimbilir daha neler neler?

Berrin dedi ki...

aylin
elçin
akıllı iğne
yaşamın kıyısında
ebruli
mahallenin delisi,
HEPİNİZE AYRI AYRI TEŞEKKÜR EDİYORUM, DEĞERLİ VE DÜŞÜNDÜRÜCÜ VE KATILDIĞIM YORUMLARINIZ İÇİN..

Batuhan Doğu Alkaya dedi ki...

Orda bir hayat var ..
Yağmura , yıkıntıya aldırış etmeden alınan bir nefesin , hayallerin sesi var ..