22 Mayıs 2013 Çarşamba

TÜBERO skleroz (Tuberous Sclerosis)

Yakın bir arkadaşımın kızı bu hastalıktan muzdarip onun ricası üzerine blogumda paylaşıyorum. Belki daha çok insana ulaşabiliriz diye..
bu da facebook grup adresleri..
 

18 Mart 2013 Pazartesi

insan ne ister!

Evin on yaşındaki kızı serzenişlerde bulunur. En şanssızınız benim okula gidiyorum birr sürü ders yapmam gerekiyor, geç geliyorum tv izleyemiyorum vs vs..
Bir de sana bak:
*süper bir lap topun varrr
*dokunmatik telefonun varr
*bir çocuğun var! (bir çocuk kardeşi oluyor)
Bunların üzerine:
Anne, insan başka bir şey istemez mi? diye soruyor..

*Arabayı istediğin zaman alıp çıkıyorsunn
*Bir dolu kitabın var
Daha ne ister ki bir insan! cevabını alıyor :)

sessizlik...!

8 Şubat 2013 Cuma

Kahve yalnızlık ister..


Görür görmez paylaşmak istedim..Özdemir Asaf'ın dizeleri eşliğinde...Doğru, kahve yalnızlık ister..

10 Ocak 2013 Perşembe

Yağmur yağdı üzerime..

Bu bir merhaba yazısı..yine uzun zaman oldu. Yazmadığım okumadığım süre içerisinde çok şey oldu. Az gittim uz gittim dere tepe düz gittim şehir değiştirdim ev değiştirdim dostlarımı sevdiklerimi ardımda bıraktım. Üzüldüm ağladım güldüm  bağırdım çağırdım ve en önemlisi yağmurun ellerini tuttum.Yağmur, kızım.. :)
Evet bir kızım daha var artık..Bir süre buraları bebek yağı, bebek bezi kokuları sarabilir :) 
çok zor bir hamilelik süreci zor bir doğum ve sonrası yaşadım. Yaş ilerleyince daha da zor oluyormuş bazı şeyler.Yinede dikenlere katlanmak zor olmuyor gül böyle güzel kokunca..
işte böyle artık imkan oldukça buralardayım banadairler ve biriktiridiklerimle..
Umarım herkes iyidir :).

17 Mayıs 2012 Perşembe

Kime koşarsın?

Kime koşarsın, canın yandığında? En sevdiğine mi? Seni en çok sevene mi?

[suskunlar]


__ En sevdiğime..

3 Mayıs 2012 Perşembe

Kuzey, 'kum gibi'yi söylerse...

Dizinin fanatiği değilim ara ara izliyorum..Dün geceki bölümün finali bir çok kişide sarsıntı yarattı buna eminim..hanım kızlar duyguyu veremezken kuzeyin söylediği Ahmet Kaya'nın kum gibi şarkısı muhteşemdi..
insan düşünmeden edemiyor, Allah her şeyi de mi verir bir insana, nazara gelecek diye korkuyorum :) dünya güzeli! bir sevgilisi bile var, her ne kadar ben yakıştıramasam da ikisini..
Behlül karakteri, tipi bana daha çok hitap ediyordu. çok özel bir hayranlığımda yok kendisine ama seviyorum Kıvanç Tatlıtuğ'u..Efendiliği, içindeki ve sesindeki Anadolu esintisi çok başka..



şarkı zaten mükemmel, yorum harika..dinlemeden geçmeyin..sızlatıyor :)

23 Nisan 2012 Pazartesi

içinizdeki çocuk kaç yaşında? demeyeceğim :)

İçimdeki çocuğun büyümesini istemiyorum, içimdeki çocuğu öldürdün, içimdeki çocuk idam sehbasında gibi klişe sözleri hemen herkes duymuştur. Birde Halil Sezai'nin 'Çaresiz içimdeki çocuk bir günah gibi'sini:) İçimizdeki çocuk duygusal kederli bir çok şiire yazıya hatta si
nemaya konu olmuştur. Şimdilerde ise bir reklama..içteki çocuğun yaşı var mıdır bilmem..bir önemi de yok açıkçası..bildiğim, insanın dışında çocukları olduğu müddetçe içinde olanlar uykuya yatabiliyor :) ama asla ölmüyor merak etmeyin..

içteki ve dıştaki tüm çocukların bayramı kutlu olsun..bu vesile ile hala yaşadığımın sinyalini vereyim dedim :)

27 Aralık 2011 Salı

Biscolata erkeği Türk olursa


Benim adım Hanzo, Türküm..Boş zamanlarımda plajda kızları dikizlemekten, böğürerek futbol maçı izlemekten, elimde kumanda iki seksen uzanmaktan hoşlanırım :))


Biscolata reklamı için Türk erkeği seçilecek olsa kim olurdu?


Polat Alemdar'ı bir sarmaşığın üzerinde tarzan gibi görebiliyorum :)))

ama ben, Kenan İmirzalıoğlu diyenleri duyuyorum :)

20 Aralık 2011 Salı

pembe mezarlık istemem

Ağzıyla kuş tutsa da sevemediğim insanlar var benim! Bir de canıma okusa bile sevmekten vazgeçemediklerim..(İ.BERK)

Dağılın artık da gidip tabutuma uyuyayım dedi..canlı renkleri ne kadar severdi oysa ki..şimdi bakmaya dayanamıyordu..beynini gözlerini midesini yoruyordu..tek renk siyah, karanlıktı..
gözlerde aralıklı bulutlar..
sevmek, onun iyiliği için usulca kapıyı açmaktı, gidebilmesi için..gitmesine izin vermekti..
pembe ağırlıklı bir odada arka arkaya pembe mezarlığı dinliyordu. hava kararmış..içeriden aksam yemegi hazırlıgı sesleri geliyordu..yıllar sonra yine ailesinin küçük şımarık pamuklara sarılıp sarmalanmıs kızıydı..tekrar himayelerine alınmış..
pembe bir mezarlık asla istemezdi hatta bir mezarlık...hiç bir zaman sevmedi bir yere tıkılıp kalmayı..mikro parçalara bölünüp denize serpilmeyi tercih ederdi..

bu aralar üzülüyorum kendime..yorgunum..yorgun..yorgun..yorgun..
battaniyem nerde..yeniden yatmak istiyorum..
don omar, danza kuduro bile coşturamıyor beni..
durum vahim :)

...bu yazımda yorum görmek istemedim..yayınlamadığım beş yorum için teşekkür ederim...

22 Kasım 2011 Salı

Birine Bakmıştım..

Birine bakmak için girdiği depresyondan bir türlü cıkamadı..
haber alt baslıgından sonra sunlar yazıyordu..

Uzun renkli atkımı dolayıp boynuma yeni yağmış taze karın üzerinde yürümek istiyorum..çok şey değil yani hepsi bu..yine bir fransız filminin içinde olmak..başrol değil, bir figüran yada belki bir dekor olarak..
ayaklarımın altında kıtırdaması ne güzel, botlarımın bıraktıgı izlere bakıyorum o sırada yolun kardan temizlenmiş kısmından bisikletli bir adam geçiyor başında kasket kolunun altında bir gazete ile..sokaklar çok boş..
geçen hafta yorganı başıma çekip hıckıra hıckıra ağladığım geceyi düşünüyorum, herkesten cok kendimin bu işe şaştıgını..
yaşlanıyorum diyemeyeceğim..bu ondan daha öte bir şey..güçsüzlük, ölüm döşeğinde olmak gibi..
bütün her şeyi, kustuğun yerleri temizleyecek bile halinin olmaması..
karlı yolda ilerliyorum, kulağımda bir ağıt..acıklı bir şarkı..az ilerde küçük bir yer var kapısında cıngırak..sırf kapı acılıp kapandıgında o sesi duymak için içeri giriyorum..tipik bir fransız kız..kahkülleri boynundaki fuları..ben ise hangi millettenim dahası insan mıyım neyim onu bilmiyorum..tarcınlı çöreklerin kokusu bas döndürücü..bir kaç tane alıp oturuyorum..koklayıp koklayıp dışarı cıkıyorum..yıne kapıdaki cıngırak sesini duyuyorum..bu hoşuma gidiyor..
bu filmde bir şey eksik akordiyon sesi..
bu filmde çok şey eksik..
sabah mutlu uyanmak, iştahla yemek yemek ne güzeldir..
bu ıssız sokaklarda bir kaç köpekten başka bir şey kalmıyor hava kararmak üzere..
artık geri dönmelisin diyor bir ses..
de nereye döneceğim..
dizlerimin üzerine çöküp oturuyorum, kibritçi kız gibiyim..sabaha karşı tebessüm etmeyi umuyorum..

ünlü yazarın son kaleme aldıkları, basında geniş yer buldu..Bisikletli kasketli adam her yerde aranıyor..